Hz. Peygamber’in sevgili sahabelerinden Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ’ya verdiği öğütler, Müslüman hayatının temel prensiplerini anlamamız için çok kıymetlidir. Bir gün Efendimiz, İbni Ömer’in iki omzunu tutarak:

“Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol” (Buhârî, Rikak 3)

buyurmuştur.

Bu özel hareket, sözün önemini ve karşıdakine verilen değeri vurgular. Peki, dünyada “garip” ve “yolcu” olmak ne anlama gelir?

Garip, memleketinden, evinden ve yakınlarından uzak olan, gittiği yerde bir müddet kalsa da birkaç tanıdığı bulunan kişidir. Yolcu ise kısa süreliğine gelip geçici olan, orada kalıcı olmayan kişidir. Peygamber Efendimiz, dünyaya tıpkı böyle bir yolcu ya da garip gibi bakmayı tavsiye eder.

Buna göre; dünyaya fazla bağlanmamak, onu ebedî vatan olarak görmemek, insanlarla aşırı içli dışlı olmamak gerekir. Çünkü aşırı bağlanma, beraberinde haset, kin, düşmanlık gibi kötü duyguları getirir. Oysa bir yolcu gibi olan kişi, bu kötü hallerden uzaktır.

İbni Ömer radıyallahu anhümâ, Peygamber Efendimizin tavsiyesini kendi sözleriyle şöyle tamamlar:

“Akşama ulaştığında sabahı gözetme, sabaha kavuştuğunda da akşamı bekleme.”

Buradaki anlam; zaman kaybetmeden her anı değerlendir, yarına erteleme. Çünkü ölümün ne zaman geleceği meçhuldür. Ancak bu, geleceği hiç düşünmemek değil; tedbirli ve ölçülü olmak anlamına gelir.

Ayrıca, hastalık ve sağlık, çalışma ve istirahat dönemleri birbirini tamamlayan nimetlerdir. Sağlıklı olduğumuz süreci ibadet ve hayırlı işler için en iyi şekilde değerlendirmeli, zira bir gün hastalık ve hatta ölümle karşılaşacağımızı unutmamalıyız. Hayatın geçici olduğunu, asıl hazırlığın ahiret için yapılması gerektiğini bilmek, müminin temel sorumluluğudur.

Hadisten çıkarılacak önemli dersler:

  • Her işi zamanında yapmak bir Müslüman için prensiptir.

  • Dünyaya aşırı bağlılık, gönül bağlamak değil, dengeli ve bilinçli yaşamak gerekir.

  • Tükenmez arzulara kapılmamalı, her anı bir fırsat olarak görmeliyiz.

    Basiretsizliğin Bedeli Ağır: Gözümüz Açık, Kalbimiz Kapalı mı?
    Basiretsizliğin Bedeli Ağır: Gözümüz Açık, Kalbimiz Kapalı mı?
    İçeriği Görüntüle
  • Sağlıklı ve sıhhatli olduğumuz süreyi Allah’a daha çok yakınlaşmak için değerlendirmeliyiz.

  • Hayat ve ölüm gerçeğini unutmadan, ahiret yolunda gayret göstermeliyiz.

Sonuç olarak, Hz. Peygamber’in bu öğretisi, bizlere dünyadaki yolculuğumuzun geçici olduğunu hatırlatarak, ebedi hayata hazırlanmayı ve her anı hakkıyla değerlendirmeyi telkin eder. Böylece gerçek huzur ve saadete ulaşmanın yolu açılır.

Muhabir: Said Aydın