Mehmed Göktaş, çözüm sürecinin en can alıcı meselesine dikkat çekti: Silahların bırakılması ve terörsüz bir Türkiye kadar önemli olan konu, Kürtlerin Kemalist dayatmalara karşı durup durmayacağı… “Putlarını kırmayan bir milletle Allah barışmaz” diyen Göktaş, dindar Kürtlerden umutlu olduğunu ifade etti.

"Benim için silahların bırakılmasından, terörsüz Türkiye söyleminden daha önemlidir; Kürtler Kemalist ilkeler üzerine ant içmeye, heykellerinin önünde arzı endam etmeye, okullarda çocuklarına Kemalist martavalların dayatılmasına itiraz etmeyecekler mi?"

İşte o yazı: Kürtlerin Kemalist tapınmaya bir itirazı olacak mı?

Sizi bilmem ama şu çözüm aşamasında benim kafama takılan en önemli meselelerden birisi budur. Benim için silahların bırakılmasından, Terörsüz Türkiye söyleminden daha önemlidir; Kürtler Kemalist ilkeler üzerine ant içmeye, heykellerinin önünde arzı endam etmeye, okullarda çocuklarına Kemalist martavalların dayatılmasına itiraz etmeyecekler mi?

Aslında bu mesele bu ülkedeki bütün Müslümanların birinci meselesidir, sadece Kürtlerin değil.

Hayatım boyunca bu Kemalist tapınmayı ret anlamında çok şey yazdım, çok konuştum;

putlarını kırmayan bir milletle Allah Teala’nın asla barışmayacağını…

Nasıl oluyor da bütün partiler CHP Genel Başkanı Mustafa Kemal’in ilkeleri üzerine yemin ediyor?

Kemalizm’in bir kezzap gibi bu mübarek coğrafyayı yakıp kavurduğunu…

Kemalizm’in, etrafında toplandığımız Halil İbrahim sofrasına dayatılmış bir domuz eti, ekmeğimizin hamuruna karıştırılmış bir gres yağı, yemeğimizin içerisine serpilmiş cam kırıkları olduğunu…

Annelerimizin, bacılarımızın mahrem odalarına dadanmış, mabetlerimizi cenabet ayaklarıyla çiğneyen bir sarhoş olduğunu…

Kısacası bu ümmetin birbirleriyle kucaklaşmasını engelleyen bir fitne, kutsal yolculuğunda yolunun üzerine yıkılmış bir heyelan olduğunu yazdım, söyledim hatta meydanlarda Kemalizm’in kaybettiğini haykırdım. Bilmem ne kadar karşılık buldu?

Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz; yüz yıldan bu yana dayatılan Kemalist tapınma son bulur mu acaba?

Her şeyden önce bugün bu ülkeyi yönetenler, “Türkiye Yüzyılı, Büyük Türkiye” diyenler şunu çok iyi bilmelidir ki Kemalizm’in yürürlükte olduğu bir Türkiye küçük hem de küçücük bir Türkiye olarak kalmaya, hatta tarih sahnesinden silinip gitmeye mahkumdur!

Bu aşamada Kemalizm’in feshedilmesi konusunda ümidimizi Kürtlere bağladığımızı iddia edenler olabilir, tamamen yanlış değil bu iddia. Çünkü çok defa dile getirdiğim gibi Türkler Müslümanlıklarından dolayı Kemalizm’den bir yumruk yemişlerse Kürtler iki yumruk yemişlerdir, birincisi Müslüman olduklarından dolayı, ikincisi Kürd olduklarından dolayı.

Allah’ın izniyle dindar Kürdlerin bu konuda Kemalizm’e hiçbir taviz vermeyeceklerinden eminiz. Sosyalizmle kirlenen Kürdlerin ne yapacaklarını da bugün göreceğiz.

Selam ve dua ile.