Cehennem: Hakkın Tecellisi Olan İlâhî Adalet Yurdu

“Cehennem”, sözlükte “derin kuyu” anlamına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de ise bu kelime, hakkı inkâr edenlerin ebediyen, bazı günahkâr müminlerin ise lâyık oldukları kadar kalacakları azab yeri olarak geçer. Cehennem, sadece maddî bir ateş değil, aynı zamanda rahmetten mahrumiyetin, sonsuz pişmanlığın ve ilâhî adaletin tecelli ettiği bir âhiret diyarıdır.


Cehennemin Kur’an’daki İsimleri

Kur’ân-ı Kerîm’de cehennem, yedi farklı isimle zikredilmiştir. Her bir isim, azabın farklı bir yönünü temsil eder:

  • Cehennem: Derin ve karanlık bir kuyu.

  • Nâr: Alevli, harlı ateş.

  • Cahîm: Dehşetli, alevleri yükselen azgın ateş.

  • Hâviye: Düşenlerin geri dönmediği dipsiz uçurum.

  • Saîr: Kudurmuş, çılgın ve yırtıcı ateş.

  • Lezâ: Saf ve dumansız alev; yakıcı ve acımasız.

  • Sakar: Akılları durduran, tarifsiz derecede sıcak azap ateşi.

  • Hutame: Her şeyi ezip yok eden, içten içe yiyip bitiren öfke ateşi.

Âlimler bu yedi ismin, cehennemin yedi tabakasına işaret olabileceğini ifade etmişlerdir. Her tabaka, farklı azap seviyeleriyle günahkârların derecelerine uygun şekilde hazırlanmıştır.


Kur’ân’da Cehennem Nasıl Tasvir Edilir?

Kur’ân-ı Azîmü'ş-Şân, cehennemi anlatırken insan idrakini derinden sarsan tasvirler kullanır:

“İnkârcılar onu (cehennemi) uzaktan gördüklerinde, onun öfkelenişini ve uğultusunu işitirler.”
(el-Furkân, 25/12)

“Üzerlerine kıvılcımlar saçan bir ateş ve duman gölgesi vardır. Ne serinlik verir ne de fayda sağlar.”
(el-Mürselât, 77/32-34)

“Onlar için cehennemden döşekler, üstlerinden de örtüler vardır.”
(el-A’râf, 7/41)

“Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: 'Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik' derler.”
(el-Ahzâb, 33/66)

“Her derileri kavruldukça, azabı tatmaları için onların derilerini başka derilerle değiştiririz.”
(en-Nisâ, 4/56)F7A38740C0013402440089839074587D


Cehennem Azabı Nasıldır?

Cehennemliklerin yiyecekleri:

  • Zakkum Ağacı:

“O, günahkârların yemeğidir. Erimiş maden gibi karınlarda kaynar.”
(ed-Duhân, 44/43-46)

  • İrin ve Kaynar Su:

“Onlara kaynar sudan içirilir; bağırsaklarını parçalar.”
(Muhammed, 47/15)

İman Edenin Kalbine Konan İlâhî Tat.
İman Edenin Kalbine Konan İlâhî Tat.
İçeriği Görüntüle

İçinde bulundukları ortam:

“Ne serinlik bulurlar, ne de içecek hoş bir şey.”
(en-Nebe’, 78/24-25)

“Yüzleri ateşe çevrilmiş, elleri boyunlarına bağlı olarak.”
(İbrâhîm, 14/50)

Orası, sadece bir bedensel azap yeri değil, aynı zamanda:

  • Allah’ın cemalinden mahrum bırakılma,

  • Rahmet kapılarının yüzlerine kapatılması,

  • Ebedî pişmanlık ve çaresizliğin kalbe işlediği bir zindandır.

“Hayır! O gün onlar Rablerini görmekten mutlaka mahrumdurlar.”
(el-Mutaffifîn, 83/15)


Müminler Cehennemde Ebedî Kalır mı?

Hayır. Allah’a iman etmiş fakat günahkâr olan müminler, eğer bağışlanmazlarsa cezalarını çekmek üzere bir süreliğine cehenneme girebilir. Fakat:

“İçlerinde zerre kadar iman olan, en sonunda cennete alınacaktır.”
(Buhârî, Tevhîd, 19; Tirmizî, Birr, 61)

Onların azabı da bedensel ve ruhsal olarak birlikte yaşanacaktır. Ancak ebedî kalmayacak, rahmetin sonunda galip geleceği ümit edilir.


Son Söz: Cehennem Korku Değil, Uyanış Sebebidir

Kur’an’ın bu tasvirleri, sadece korkutmak için değil, insanı ilâhî hakikate yöneltmek, nefsin gaflet perdesini yırtmak ve ebedî kurtuluşa çağırmak içindir. Rabbimiz kullarına karşı sonsuz merhamet sahibidir. Uyarı, O’nun rahmetinin tecellisidir.

Cehennemden korunmanın yolu bellidir:

  • Tevbe,

  • Salih amel,

  • İhlas,