ALLAH’I KİMLER ZİKREDER?
Kur’ân-ı Kerîm’de, Allah Teâlâ’yı gerçek anlamda zikreden kullar tarif edilir:
“Ayakta, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler...”
(Âl-i İmrân, 191)
Zikir sadece dil ile değil; kalp ile düşünerek, akıl ile tefekkür ederek ve beden ile yaşanarak yapılır. Gerçek zikredenler, hayatın her anında Rabbini hatırlayanlardır.
🕊️ Kalplerin İlacı: Zikir
“Kalpler, ancak Allah’ın zikriyle itminana kavuşur.”
(Ra’d, 28)
Zikir, sadece bir ibadet değil; imanın derinleşmesi, kalbin huzura ermesi ve kulun Rabbine yakınlaşmasıdır.
Peygamber Efendimiz (sav) buyurur:
“Kim bir şeyi severse onu çok zikreder.”
“Allah’ı sevmenin alameti, O’nu zikretmeyi sevmektir.”
Allah’tan Muhteşem Bir Vaad
Bakara Sûresi’nde Rabbimiz şöyle buyurur:
“Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim.”
(Bakara, 152)
Tefsirlerde bu ayet şöyle açıklanır:
– “Ey kullarım! Siz beni kusurunuzla zikredin, Ben sizi mağfiretimle zikredeyim.”
– “Siz beni dünyada zikredin, Ben sizi ahirette zikredeyim.”
– “Siz beni tevbe ile zikredin, Ben sizi affımla yâd edeyim.”
– “Siz beni itaâtle zikredin, Ben sizi rahmetimle kuşatayım.”
Cennetliklerin Bile Hasretle Anacağı Şey
Peygamberimiz (sav) buyurur:
“Cennet ehli, sadece Allah’ı zikretmeden geçirdikleri vakitlere pişmanlık duyacaklardır.”
(Beyhakî)
Ne namaz eksikliği, ne oruç, ne de sadaka... Cennete girmiş bir kul bile zikirsiz geçen dakikalar için “Keşke…” diyecek.
Bu söz, zikirden gafil geçen her anın ne büyük bir kayıp olduğunu gösteriyor. Ve şu uyarıyı hatırlatıyor:
“Zikrin vaktine ‘boş zaman’ denemez; zikirsiz geçen vakit boştur.”
– Sâmî Efendi
Hiçbir Mazeret Kabul Görmeyecek
Kıyamet günü bir kul zikirden niçin uzak kaldığını izah etmeye çalıştığında, her bahaneye karşı peygamber örnekleriyle cevap verilecek:
– “Dünya işleriyle meşguldüm.”
⤷ “Süleyman (as) hem peygamber hem hükümdardı. Bir an gaflet etmedi.”
– “Hastaydım.”
⤷ “Eyyûb (as) bedeninin her yeri yara idi ama zikrini terk etmedi.”
– “Sıkıntılıydım.”
⤷ “Yûnus (as), balığın karnında dahi tesbihi terk etmedi.”
– “Zindana atıldım.”
⤷ “Yûsuf (as), kuyuda ve zindanda bile zikrinden geri durmadı.”
Hiçbir bahane, zikrullahı terk etmeye mâzeret olamayacak.