Bismillahirrahmanirrahîm
Kur’ân-ı Kerîm, sadece insana değil, tüm mahlûkata hitap eden ilahi bir mesajdır. Nur Suresi'nin 41-42. ayetleri, evrendeki canlı-cansız her varlığın, Allah’a özgü bir zikir ve tesbih içerisinde olduğunu beyan eder.
Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
“Görmedin mi, göklerde ve yerde bulunan kimseler ve kanatlarını çırparak uçan kuşlar Allah’ı tesbîh eder. Her biri kendi duasını ve tesbihini muhakkak bilmiştir. Allah da onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir.”
“Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Ve dönüş ancak Allah’adır.”
(Nur Suresi, 41-42. Ayetler)
Bu ayet, kâinattaki tüm varlıkların, yaratılış gayelerine uygun bir biçimde Allah’ı anmakta olduğunu gösterir. Uçan bir kuşun kanat çırpışı, sadece fiziksel bir hareket değil; aynı zamanda fıtrî bir ibadet, bir tesbih anlamı taşır.
Kainat Sessiz Bir Zikir Halinde
İnsan dışındaki varlıklar, yaratılışlarındaki sadakatle Rablerine boyun eğer ve hiç şaşmadan O’nu yüceltirler. Kuşlar, rüzgarlar, yıldızlar, dağlar ve daha nice varlık, Allah’ın belirlediği düzen içerisinde hareket ederek sessiz ama etkili bir şekilde O’na ibadet eder. Ayet-i kerimede geçen “Her biri kendi duasını ve tesbihini bilmiştir” ifadesi, her canlının kendine özgü bir ibadet biçimi olduğunu ortaya koyar.
Dönüş Yine O’nadır
-
ayette ise göklerin ve yerin mülkünün Allah’a ait olduğu ve sonunda her şeyin O’na döneceği bildirilir. Bu ifade, sadece dünyevi hayatı değil, ahiret inancını ve hesap gününü de hatırlatır.
-
Nur Suresi 41-42 anlamı
-
kuşların Allah’ı tesbih etmesi
-
Kur’an’da kuşlar ve tesbih
-
her canlının duası
-
Allah’ı anan mahlukat
-
Kur’an ayet meali
-
kainatta zikir
-
kuşların tesbihi