Bir gün Ümmü Seleme validemiz, Peygamber Efendimize (asm) şu soruyu sorar:
"Ya Resulallah! Dünya kadınları mı, yoksa cennetteki huriler mi daha üstündür?"

Resûl-i Ekrem (asm) bu soruya şu dikkat çekici cevabı verir:
"Dünyadaki kadınların üstünlüğü, yüzün astara üstünlüğü gibidir."

Amel Defteri Nedir? Sevap ve Günah Yazılma İşlemi Kaç Yaşında Başlar?
Amel Defteri Nedir? Sevap ve Günah Yazılma İşlemi Kaç Yaşında Başlar?
İçeriği Görüntüle

Ümmü Seleme'nin "Neden?" sorusu üzerine, Peygamberimiz şöyle açıklar:
"Çünkü dünya kadınları namaz kılarlar, oruç tutarlar ve birçok ibadetlerde bulunurlar."
(Tabaranî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, 23/367)

Hadis kaynaklarında bu rivayet zayıf kabul edilmekle birlikte, İslam âlimlerinin yorumları ve Kur’ân’ın ifadeleri, kadınların cennette erişeceği yüce mertebeleri gözler önüne seriyor. Kur’ân-ı Kerim’de cennetlik kadınlar için "ezvâcün mutahharatün" yani "temiz eşler" tabiri kullanılır. Bu ifade, onların hem ruhsal hem bedensel güzelliklerinin kemaline işaret eder.

Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadesiyle, cennetin dereceleri yükseldikçe oraya lâyık olan kadınların güzellikleri de artar. Onlar, sadece cennete lâyık olmakla kalmaz, cennetin bizzat süsü haline gelirler. Çünkü cennet, onlarla güzelleşir.

Cennetlik kadınlar, dünyada gösterdikleri sabır, iffet, ibadet ve salih amelleri sayesinde öyle bir dereceye ulaşacaklardır ki, hakkında "Bir tırnağı dünyaya görünse, Güneş’in ışığını kapatacak kadar parlaktır" denilen hurilerden dahi daha güzel olacaklardır.

İslami kaynaklara göre bu güzellik, sadece fiziksel değil; aynı zamanda ahlaki, ruhsal ve içsel bir parlaklıktır. Onlar kıskançlık, kin, nefret gibi nefsî hastalıklardan tamamen arınmış, tertemiz varlıklar hâline geleceklerdir.

Sonuç olarak, kadınlara verilen bu müjdeler, onların dünyevî sabır ve gayretlerinin ebedî yurdun en güzel nimetleriyle karşılık bulacağını göstermektedir. Cennette kadın olmak, sadece ödüllendirilmek değil, aynı zamanda cennetin kendisine anlam ve estetik kazandıran bir unsur olmaktır.