Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v.) mübarek sözleri arasında, ümmetine en fazla sevinç ve umut verenlerden biri, hiç şüphesiz şu müjdedir:
“Sen sevdiğinle beraber olacaksın.”
Bu kutlu söz, Enes ibni Mâlik (r.a.)’ın aktardığı şu olay vesilesiyle ümmete ulaşmıştır:
Bir adam, Peygamber Efendimiz’e gelerek “Kıyâmet ne zaman kopacak?” diye sordu. Efendimiz (s.a.v.) ise soruya soruyla cevap verdi:
“Kıyâmet için ne hazırladın?”
Adam samimiyetle:
“Çok fazla namazım, orucum, sadakam yok. Ama Allah’ı ve O’nun Resûlünü seviyorum.” deyince, Allah Rasûlü şu müjdeyi verdi:
“Sen sevdiğinle beraber olacaksın.” (Buhârî, Müslim)
Bu sözün ardından Enes (r.a.) şöyle demiştir:
“Biz, Resûlullah’ın bu sözünden daha çok hiçbir şeye sevinmedik.”
“Ben Peygamber Efendimiz’i, Ebû Bekir’i ve Ömer’i seviyorum. Amelim onlarınki gibi olmasa da, onları sevdiğim için onlarla beraber olmayı ümit ediyorum.”
SEVGİ ÜZERİNE KURULU BİR BAĞ
Ashâb-ı kirâm için bu hadis-i şerif, yalnızca bir müjde değil, aynı zamanda bir hayat düsturuydu. Kalpteki sevgi, amelin eksikliğini değil ama niyetin saflığını gösteriyordu.
Safvân bin Kudâme (r.a.) Medine’ye gelip Resûlullah’a (s.a.v.) “Seni seviyorum yâ Resûlallah!” dediğinde Efendimiz yine aynı cevabı vermiştir:
“Kişi sevdiği ile beraberdir.” (Taberânî)
Ebû Mûsâ el-Eş’arî, Ebû Zer el-Gıfârî ve diğer sahâbîlerin rivayetleri de bu sözün farklı zamanlarda tekrarlandığını ve ne kadar köklü bir mesaj taşıdığını göstermektedir. Zira sevgi, sadece bir duygu değil; kişinin kimliğini ve kaderini belirleyen bir bağlılıktır.
HZ. ALİ’DEN RAHMET DOLU BİR MÜJDE
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Hasan ve Hüseyin’in elinden tutarak şöyle buyurmuştur:
“Beni sevenler, bu çocukları ve onların babalarını, annelerini sevenler, kıyâmet gününde benim yanımda ve benimle beraber olur.”
(Tirmizî, Ahmed b. Hanbel)
Bu rivayet, Peygamber sevgisinin Ehl-i Beyt sevgisiyle bütünleştiğini ve kalpteki samimi muhabbetin kişiyi ahirette Resûlullah’a yaklaştıracağını anlatmaktadır.
SEVGİ, İTAATLE BÜTÜNLEŞİR
Peygamber Efendimiz’e olan sevgi, sadece sözle değil, itaatle de pekişir. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:
“Kim Peygamber’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 80)
Dolayısıyla, gerçek sevgi yalnızca duygusal bir bağlılık değil; aynı zamanda sünnet-i seniyeye uymakla, hayatı O’nun izinden gitmekle anlam kazanır.
SONUÇ: ÜMİDE AÇILAN BİR KAPI
“Sen sevdiğinle berabersin” hadisi, amelleriyle kendini yetersiz gören ama gönlünde Allah ve Rasûlü’ne muhabbet taşıyan herkes için bir teselli ve müjde olarak asırlardır yankılanmaktadır.
Bu müjde, sevginin yüceliğini ve samimi muhabbetin ahiret hayatındaki değerini gösteren en büyük delillerden biridir.