İslam tarihinin en zor dönemlerinden biri, peygamberlerin görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları yoğun baskılar ve saldırılar olmuştur. Kur’ân-ı Kerim, peygamberlerin imanlarının diğer insanlardan daha kuvvetli olduğu için en büyük ıstırabı onlara çektiğini bildirir. Bu ağır sınavların en belirgin örneklerinden biri ise, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e yapılan suikast girişimleri ve baskılardır.

Peygamber Efendimiz’e yönelik baskılar, Mekke müşrikleri tarafından başlatılmış ve çeşitli dönemlerde şiddetlenmiştir. Hadislerde bildirildiği üzere, peygamberlere en ağır belaların geldiği belirtilir; bu, onların taşıdığı sorumluluğun büyüklüğünü ve imanlarının sarsılmazlığını gösterir. Sa’d b. Ebî Vakkas’ın sorusuna Hz. Peygamber’in verdiği cevap, bu ağır sınavların sadece kendisine değil, yolunu takip edenlere ve onlara tabi olanlara da aynı şekilde geleceğine işaret eder.

Mekke’de müşriklerin düzenlediği suikast planları Allah’ın izniyle boşa çıkarılmıştır. Hz. Peygamber, hem müşrikler hem de Ehli-kitap kategorisinden olan Yahudi ve Hıristiyanlar ile münafıkların tuzaklarına maruz kalmıştır. Hayber’in fethinden sonra kendisine sunulan zehirli yemekten dolayı ölümüne dek acı çektiği ve aort damarında sorun yaşadığı rivayet edilir.

Özellikle Yahudi liderlerinin planladığı taşlı suikast girişimi, Peygamberimizin sezgisi sayesinde engellenmiş; bu olay sonrası Müslümanlar Nadîr oğullarını Medine’den çıkarmışlardır. Hayber’deki isyankar Yahudiler tarafından düzenlenen zehirli yemek tuzağı, Bişr ibn Berrâ’nın ölümüyle sonuçlanmış, fakat Peygamberimiz kendi hayatına kast eden kişilere karşı intikam almayı tercih etmemiştir.

Münafıkların Tebük seferi öncesinde inşa ettikleri ve zararlı amaçlar taşıyan mescidin hikâyesi, Allah’ın vahyi ile Hz. Peygamber’e bildirilmiş ve bu mescid yıktırılmıştır. Bu, Peygamberimiz ve ümmetinin karşılaştığı tehlikelerin ve tuzakların ne denli karmaşık ve planlı olduğunu gösterir.

Tarihte peygamberler ve onlara tabi olanlar, müşrikler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve münafıklar tarafından hep baskı, eziyet ve suikastlara maruz kalmış; ekonomik ambargo, işgaller ve manevi yıkımlarla karşı karşıya kalmışlardır. Bugün ise Kur’ân-ı Kerim’in öğrettiği gibi, düşman karşısında güçlenmek, bilgi ve teknolojiyi kullanarak tuzakları bozmak Müslümanların en önemli görevlerinden biridir.

Allah’ın Gönlünü Kazanan İki Özellik
Allah’ın Gönlünü Kazanan İki Özellik
İçeriği Görüntüle

Enfâl Suresi’nin 60. ayetinde bildirildiği üzere, cihad ve savunma için kuvvet hazırlamak, günümüzün elektronik ve siber savaşları, yapay zekâ destekli insansız hava araçları gibi teknolojilerle donanmak, hem geçmişin tecrübelerinden hem de ilahi mesajdan kaynaklanan bir zorunluluktur.

Peygamberimizin hayatı, iman ve sabrın en büyük örneklerini taşırken, ümmetine de aynı inanç ve kararlılıkla düşmanların tuzaklarını bozma sorumluluğunu miras bırakmıştır.