Kur’ân-ı Kerîm’de namaz, Allah katında büyük bir ehemmiyete sahiptir. Bu sebeple Cenâb-ı Hak, kutsal kitabımızda 99 yerde namazdan söz eder. Ancak sadece “namaz kılın” demekle yetinilmez. Bunun yanında defalarca “namazı ikāme edin” emri de yer alır.

Arapça’da geçen “اَقِمِ الصَّلٰوةَ” ifadesi, sadece bir fiilin yapılmasını değil, o fiilin hakkıyla, tam anlamıyla yerine getirilmesini ifade eder. Bu yönüyle “ikāme” kelimesi, namazı sadece şekilsel olarak kılmakla kalmayıp; onu kalp huzuruyla, huşû ile, içtenlikle ve şuurla eda etmek anlamına gelir.

Yani namazı ikāme etmek, namazın hem dış şartlarına (abdest, kıbleye yönelme, vakit, setr-i avret gibi) hem de iç şartlarına (huşû, ihlâs, kalbî yöneliş) tam anlamıyla riayet etmek demektir. Bedenin kıbleye, kalbin ise Allah’a yöneldiği bir ibadet hâlidir.

Çocuk Terbiyesinde Doğruluğun Önemine Dair Hadis
Çocuk Terbiyesinde Doğruluğun Önemine Dair Hadis
İçeriği Görüntüle

Bu anlayışla kılınan namaz, kulun hayatında bir iz bırakır. Namaz, kötülüklerden uzaklaştırır, kişiyi arındırır ve ruhunu besler. Bu sebeple “namazı ikāme edin” emri, Müslüman’a sadece bir ibadeti değil, bir hayat disiplinini de telkin eder.

Muhabir: Musap Yeşilmen