İslam tasavvufunda mühim bir kavram olan murâkabe, kulun Allah Teâlâ’yı daima yanında hissederek yaşaması, her hâl ve davranışını bu bilinçle gerçekleştirmesi anlamına gelir. Murâkabe şuuru, nefsi terbiye etmenin ve ruhu hakikî huzura eriştirmenin yegâne yoludur. Bu bilinç hâli, kulun kalbini diri tutar, onu gafletten ve dünyevî aldanışlardan muhafaza eder.

Efendimiz’in (sav) şu uyarısı, murâkabe şuuru ile yaşamanın önemini ne güzel ifade eder:

“Allâh’ı unutarak lüzumsuz konuşmalara dalmayın. Çünkü Allâh’ı unutarak yapılan çok konuşmalar, kalbi katılaştırır. Allah’tan en uzak olan kimse ise kalbi katı olandır.” (Tirmizî, Zühd, 62)

Murâkabe, özellikle seher vakitlerinde başlar. Gecenin son demlerinde uyanık olan kalp, Rabbinin huzurunda olduğunun farkındalığıyla dirilir. Bu rûhânî vakitler, sadece güne hazırlık değil, tüm bir ömrün istikametini tayin eden anlara dönüşür. Kalp, o vakitlerde yumuşar, ilâhî tecellîlere açılır, feyiz ve huzurla dolar.

Bu hâli bir hayat tarzına dönüştüren kul, Kur’an’ın “merdıyye” diye tanımladığı makama yaklaşır. Nefsi kötülüklerden arınır, kalpte cemâlî sıfatlar yeşerir. Şefkat, merhamet, sabır, cömertlik ve affedicilik bir lezzet hâline gelir. Kul artık Yaratan’dan ötürü yaratılanı sever, her hareketinde Rabbinin rızasını gözetir.

Kur’ân-ı Kerîm bu yüksek şuura şöyle işaret eder:

“Şunu iyi bilin ki Allah, insan ile kalbi arasına girer.” (el-Enfâl, 24)

“Allah’tan korkun (takvâ üzere olun!) ve bilin ki Allah size (bilmediklerinizi) öğretir.” (el-Bakara, 282)

Hidayet Yolunda Akıl ve Nefis Mücadelesi
Hidayet Yolunda Akıl ve Nefis Mücadelesi
İçeriği Görüntüle

Murâkabe, sadece bir kalp hâli değil, aynı zamanda amellere yansıyan bir ihsân duygusudur. Zira Rabbini görüyormuşçasına ibadet eden kul, hayatını da o şuura göre düzenler. Yusuf -aleyhisselâm-’ın iffeti koruyarak büyük bir fitneden kurtulması, onun gönlündeki bu derin ihsân bilinci sayesindedir.

Sonuç olarak, murâkabe kalpte başlar ama davranışlara yön verir. Sevgi, fânîlerden Hakk’a yönelince; kul, zühd ile süslenir, infâk ile arınır. Kalp, sâlih amellerle beslenir, muhabbeti Rabbinin rızasına akar.