HABER MERKEZİ - Peygamberin görevi, insanlara gerçeği bildirmek ve onları hidâyete çağırmaktır; kimse üzerinde baskı yapma veya zorla Müslüman yapma yetkisi yoktur. Çünkü hidâyet ve sapıklık tamamen Allah’ın takdirindedir, peygamber sadece hakikati duyurmakla sorumludur.
Nefsânî arzularını putlaştıran, sadece kendi heva ve heveslerinin peşinden koşan ve başka hiçbir şey düşünmeyen kişiler, bu halleri devam ettiği sürece peygamberin davetine kulak vermekte, onu anlamakta ve akıllarını kullanarak doğru sonuca ulaşmakta zorlanırlar.
Bu tutum ve davranışlarıyla, düşünme yeteneği bulunmayan hayvanlardan daha şaşkın ve izansız bir duruma düşerler. Çünkü koyunlar ve sığırlar, çobanlarının onları nereye götürdüğünü bilmezler; ancak bu hayvanların aklı yoktur ve götürüldükleri yer konusunda sorumluluk taşımazlar.
Ancak, akıl nimetiyle donatılmış insanlar da hayvanlar gibi davranabilmektedir. Bu da durumlarının hayvanlardan çok daha kötü olduğunu ortaya koyar.
Üstelik hayvanlar Rablerini bilir, O’nu tesbih eder ve bilip tanıdıkları sahiplerinin arkasından giderler. Oysa bu insanlar, kendilerini hakka yöneltenin peşinden gitmez, kendilerini yaratan ve rızıklandıran Rablerini tanımazlar. Bu yüzden hayvanlardan daha şaşkın ve aşağı seviyede sayılırlar.