Modern yaşamın getirdiği alışkanlıklar, bel sağlığını tehdit ediyor. Hareketsiz yaşam tarzı, yanlış spor teknikleri ve fazla kilo, bel fıtığını sadece ileri yaşların değil, gençlerin de sorunu haline getiriyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, 15 yaş üzeri bireylerin yaklaşık yüzde 30’unun bel ağrısı yaşadığını vurguluyor. 15-49 yaş arası kadınlarda yapılan bir çalışmada ise, bel ağrısı yaşayanların yüzde 67,5’ine bel fıtığı tanısı konulduğu belirtiliyor.
Özdemir’e göre, gençlerde giderek yaygınlaşan ekran başında uzun süre hareketsiz kalmak, yanlış oturuş ve ani zorlayıcı hareketler, bel fıtığının oluşumunda büyük rol oynuyor. Ayrıca, ağırlık kaldırma sporlarının artmasıyla birlikte, bilinçsiz yapılan egzersizler de riski artırıyor.
Bel fıtığının belirtileri arasında;
-
Ani başlayan ve geçmeyen bel ağrısı
-
Öksürme, hapşırma ile artan ağrı
-
Bacaklara yayılan ağrı ve uyuşma
-
Kas gücünde azalma yer alıyor.
Özdemir, “Her bel fıtığı ameliyatla tedavi edilmez. Sinir hasarı olmayan durumların yüzde 80-90’ı ilaç, fizik tedavi ve egzersizle kontrol altına alınabilir” diyor. Tedavinin ana hedefi, omurganın hareketliliğini sağlamak ve sinir baskısını azaltmak.
Korunmak için uzman önerileri:
-
Hareketsizlikten kaçının, düzenli egzersiz yapın.
-
Doğru oturuş ve yük kaldırma tekniklerini öğrenin.
-
Bel kaslarını güçlendirin.
-
Kilo kontrolüne dikkat edin.
Unutmayın: Sağlıklı bir omurga, sağlıklı bir yaşamın temelidir.