Bu tarih üzerine bir daha tarih yazılmaz” denmişti. Ancak millet, 15 Temmuz’da yeni bir destan daha yazdı.
15 Temmuz 2016, Türk milletinin tarih sahnesine yeniden imanla, cesaretle ve kararlılıkla çıktığı bir gece olarak hafızalara kazındı. Ülkemiz üzerinde türlü hesaplar yapanların, Türkiye’yi dize getirmek isteyenlerin niyetleri o gece kursaklarında kaldı. Uzun yıllara yayılan sinsi ve haince planlar, milletin direnişiyle bir gecede yerle bir oldu.
O gece, sadece tanklar sokaklara çıkmadı; aynı zamanda milletin feraseti, onuru ve iradesi meydanlara aktı. Çanakkale’de vatan için canını hiçe sayan ecdadın torunları, yine aynı ruhla sokağa çıktı. Ellerinde silah yoktu, ama göğüslerinde iman, gönüllerinde vatan aşkı vardı.
İhanetin Maskesi Düştü
15 Temmuz’da karşılaşılan düşman, cephedeki gibi açıktan değildi. Bu kez saldıranlar, içeriden; en sinsi şekilde, en beklenmedik zamanda hareket etmişti. Kimi, bizden sandığımız; kimi, elinde tuttuğu Türk silahını kendi milletine çevirmişti. Bu ihanet, işgal ordularının saldırısından bile daha derindi, daha tehlikeliydi.
Ama millet, ihaneti tanıdı. Tankların önüne kendini atan gençler, çocuklarını geride bırakıp şehadeti göze alan kadınlar ve yaşlılar; ülkenin bağımsızlığına kastedenlere geçit vermedi.
“Gençlik bozuldu” diyenler mahcup oldu
Yıllarca gençler hakkında “yozlaştı, değerlerinden uzaklaştı” diye şikâyet edenler, 15 Temmuz gecesi mahcup oldu. Gençler, hiç tereddüt etmeden meydanlara koştu. Canı pahasına direndi, geleceğine sahip çıktı. Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi; yaşlısı, genci, kadını, erkeği hep birlikte, el ele verdi.
Vatan için ölüme giden yol:
15 Temmuz’da halk sadece darbeyi durdurmadı. Aynı zamanda yeni bir “Millî Kurtuluş Savaşı” verdi. Çünkü bu topraklar, sokakta bulunmadı. Şehitlerin kanıyla yoğrulmuş bu vatan, yine şehadet nöbetinde olanlar sayesinde kurtarıldı. O gece halk:
“Biz bu vatan için ölmeye geldik!” dedi.
“Türkiye yenilmez, vatan bölünmez!” haykırışları semaya yükseldi.
Çanakkale'den 15 Temmuz’a Aynı Mesaj:
İkisi de birer zafer gecesiydi. Biri 1915’te Boğaz’ı geçilmez kıldı. Diğeri, 2016’da Türkiye’yi böldürmedi. O ruh, o cesaret, o iman hâlâ bu topraklarda dimdik ayakta.
Bugün Türkiye, geçmişin derslerinden güç alan, geleceğe emin adımlarla yürüyen bir ülke. Üzerinde plan yapanlar bilmelidir: Bu millet, gerekirse her an yeniden Çanakkale olur, yeniden 15 Temmuz olur!