HABER MERKEZİ - Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in en çok sevdiği ibadet, “sahibinin devamlı yaptığı ibadet” idi. Bu, ibadetin niceliğinden ziyade istikrar ve sürekliliğin ne kadar kıymetli olduğunu vurgular. Kur’ân-ı Kerim’de de “İpliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan gibi olmayın…” (en-Nahl, 92) tâlimâtıyla, ibadet hayatında devamlılık ve sağlam duruş önemle belirtilmiştir.
Bu hususta müfessir Fahreddin er-Râzî’nin izahları özellikle dikkat çekicidir. Er-Râzî, dâimî bir kulluk vecdi içinde bulunmanın zaruretini ve hikmetlerini şu şekilde özetler:
Allah Teâlâ, rızasının hangi ibadette olduğunu gizlemiştir ki, kullar bütün ibadetlere rağbet etsin ve hepsini önemser. Bu, hiçbir ibadetin diğerinden üstün görülmemesi, samimiyetle her türlü ibadetin ihlasla yapılması gerektiğini öğretir.
Gazabının hangi isyanda olduğunu gizlemiştir; böylece insanlar tüm günahlardan kaçınmak zorunda kalır, çünkü hangisinin Allah’ın gazabına sebep olduğu net değildir. Bu bilinmezlik, kulları hep uyanık tutar.
İnsanlar arasında dostlarını gizlemiştir ki, tüm insanlara saygı ve hürmet gösterilsin. Kimsenin dostu olduğunu ya da olmadığını bilmemek, kardeşlik ve sevgi bağlarını güçlendirir.
Dua kabulünün hangi duada gerçekleştiği gizlidir, bu yüzden tüm dualar içtenlikle yapılmalıdır. Duaların kabul edileceğine dair kesin bilgi olmaması, devamlı dua etmeyi teşvik eder.
Allah’ın isimleri arasında ism-i âzamını gizlemiştir ki, bütün isimlerine hürmet edilsin. Mümin, tüm güzellik ve yücelik sıfatlarının mazharı olmaya çalışır, Allah’ın isimlerine ve sıfatlarına karşı saygılı olur.
Namazlar arasında özellikle salât-ı vüstâ (orta namaz) hangisi olduğu gizlenmiştir ki, tüm namazlar huşû ile kılınsın. Bu, ibadetlerin ruh ve huşû ile yapılması gerektiğinin işaretidir.
Tevbeler arasında hangisinin makbul olduğu gizlenmiş, böylece bol bol tevbe etmek teşvik edilmiştir. Özellikle seher vakitlerinde istiğfar etmek önemli kabul edilir.
Canlılar için ölüm vakti gizlenmiştir, bu yüzden her an ölüme hazır olmak bilinciyle yaşanmalıdır. Bu bilinç, insanı hem sorumluluklarına karşı dikkatli kılar hem de manevi hayatı derinleştirir.
Son olarak, Kadir gecesi Ramazan ayındaki diğer geceler arasına gizlenmiştir ki, tüm Ramazan gecelerine itina gösterilsin ve manevi bereketten en iyi şekilde faydalanılsın.
Er-Râzî’nin bu kapsamlı izahı, İslam’da kulluğun sadece belli anlara sıkışmadığını, aksine hayatın her anına yayılması gereken devamlı ve bilinçli bir şuur olduğunu ortaya koymaktadır. Bu anlayış, bireyin Allah’a olan bağlılığını derinleştirirken, dünya ve ahiret mutluluğuna giden yolu aydınlatır. Kullukta istikrar ve samimiyetin önemi, bu tefsirle daha da belirginleşmektedir.