Gebeliğin ilk aylarının hem anne hem bebek sağlığı açısından büyük riskler barındırdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Batmaz, bu dönemde karşılaşılabilecek tehlikeler ve yapılması gerekenler hakkında İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulundu.

“Düşüklerin çoğu ilk 3 ayda gerçekleşiyor”

Batmaz, hamileliğin ilk 12 haftasında yaşanan bulantı-kusma, düşük riski ve dış gebelik gibi durumların hayati önem taşıdığını ifade ederek, “Gebelikte en sık rastlanan sorunlardan biri şiddetli bulantı-kusmadır. Bazı durumlarda yeme içme tamamen durabilir ve hastaneye yatış gerekebilir. Ayrıca düşüklerin büyük çoğunluğu da ilk 3 ayda gerçekleşmektedir. Bu nedenle şiddetli karın ağrısı, ani bulantı kesilmesi gibi belirtilerde mutlaka doktora başvurulmalı.” dedi.

Kan uyuşmazlığı ve dış gebelik riski

Anne ile baba arasında kan uyuşmazlığı varsa, özellikle kanama durumlarında uygun iğnenin yapılmaması sonraki gebeliklerde bebek ölümlerine yol açabilir. “13 gebelikten yalnızca biri yaşayan bir anne gördüm” diyen Batmaz, dış gebelik ihtimaline karşı da ilk gebelik tanısından sonra hormon takibinin düzenli yapılması gerektiğini vurguladı.

“Gebelik şekeri ihmale gelmez”

Gebelikte 24–28. haftalarda yapılması gereken şeker tarama testinin hayati önem taşıdığını belirten Batmaz, “Şeker yükleme testi bebeğe zarar vermez. Aksine tanı için en etkili yöntemdir. Özellikle 35 yaş üstü, fazla kilolu, daha önce iri bebek doğurmuş ya da ailesinde şeker hastalığı olan kadınlar bu testi mutlaka yaptırmalı.” diye konuştu.

Aşırı stres bebeği olumsuz etkiliyor

Gebelikte yoğun stres ve kaygının, bebekte gelişme geriliğine ve doğum sonrası annede depresyona yol açabileceğini vurgulayan Batmaz, “Anne karnındaki stresin, çocuğun psikolojisini etkilediğine dair bilimsel çalışmalar var” ifadelerini kullandı.

Beyninizi 365 Gün Korumazsanız, Sağlığınızı Kaybedersiniz! Beyninize İyi Bakıyor musunuz?”
Beyninizi 365 Gün Korumazsanız, Sağlığınızı Kaybedersiniz! Beyninize İyi Bakıyor musunuz?”
İçeriği Görüntüle

“Sıcak havalar sıvı kaybını artırıyor”

Yaz aylarında gebelerin bol sıvı tüketmesi gerektiğini belirten Batmaz, “Açık renkli idrar sıvı alımının yeterli olduğunu gösterir. Aksi halde sıcak çarpması ve erken doğum gibi riskler artar. Güneşten korunmak ve SPF 50 üzeri güneş kremi kullanmak şart. 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı.” dedi.

“Aile hekimine mutlaka ilk başvuruyu yapın”

Gebelik tanısı konulduğunda yapılması gereken ilk adımın aile hekimine başvurmak olduğunu söyleyen Batmaz, burada yapılacak basit testlerle gebelik, tiroid, kansızlık ve enfeksiyon hastalıklarının erkenden tespit edilebileceğini belirtti. “Tiroid tedavi edilmezse gelişme geriliği, gebelik zehirlenmesi gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.” dedi.

Düzenli kontrollere uyarı: “Ayda bir, sonra haftalık”

Batmaz, gebelik boyunca yapılması gereken kontrolleri şöyle sıraladı:

  • 11–13. haftalarda: İkili tarama testi (zeka testi)

  • 18–22. haftalarda: Detaylı ultrason

  • 24–28. haftalarda: Şeker yükleme testi

  • 28. haftadan sonra: Önce ayda bir, ardından haftalık kontroller

“Gebelik ilerledikçe bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Kalp hastalıkları veya tansiyon, ilk başta görünmeyebilir ama ileride hem anne hem bebek için ölümcül olabilir.” diyen Batmaz, takiplerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Son uyarı: “Takip yapılmazsa sonuç ölüm olabilir”

Gebelik sürecinin yalnızca annenin değil, doğacak çocuğun tüm hayatını etkilediğini hatırlatan Batmaz, “Gelişme geriliği olan bebeklerde doğru doğum zamanı belirlenemezse anne karnında ölüm riski vardır. Aynı şekilde, gebelik şekeri veya tansiyonu varsa ancak takiple tespit edilebilir. Takip yapılmazsa hem anne hem bebek için geri dönüşü olmayan sonuçlar doğabilir.” uyarısında bulundu.