Medine’nin bereketli topraklarında, ensarın zenginlerinden biri olarak tanınan Ebû Talha (r.a), hem cesareti hem de imanı ile bilinen bir sahabeydi.
Onun en kıymetli malı, Mescid-i Nebevî’nin karşısında yer alan Beyruhâ adlı hurma bahçesiydi. Bu bahçe sadece maddi değeriyle değil, manevi bir bereketle de özeldi; çünkü Resûlullah (s.a.v.) zaman zaman oraya uğrar, gölgesinde dinlenir ve suyundan içerdi.
Bir gün, Allah Teâlâ şu âyeti indirdi:
“Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiliğe (birr’e) asla erişemezsiniz.”
(Âl-i İmrân, 92)
Bu ilahî emir Ebû Talha’nın yüreğine öyle işledi ki, vakit kaybetmeden doğruca Resûlullah’ın huzuruna geldi:
“Yâ Resûlallah! Rabbimiz bana sevdiğimiz şeylerden infak etmemizi emretti.
Benim en sevdiğim malım Beyruhâ’dır. Onu Allah rızası için sadaka ediyorum.
Allah’ın dilediği şekilde onu kullan.” dedi.
Resûlullah (s.a.v.) bu sözleri işitince, büyük bir takdirle tebessüm etti ve şöyle buyurdu:
“Aferin sana Ebû Talha! Kârlı mal dediğin işte budur.
Allah senin sadakanı kabul etsin.
Onu akrabalarına dağıtmanı uygun görüyorum.”
Ebû Talha tereddütsüz, “Öyle yapayım yâ Resûlallah.” dedi.
Ve Beyruhâ bahçesini akrabaları arasında taksim etti.
Bu davranış, sadece bir bahçe bağışı değil, imanın, teslimiyetin ve ihlasın ete kemiğe bürünmüş hâliydi.
Çünkü insanın en çok sevdiği şeyi Allah yolunda vermesi, nefse karşı kazanılmış en büyük zaferdir.
🌿 Gerçek İyiliğin Ölçüsü
Bu âyet ve hadise, “birr” yani gerçek iyilik kavramını yeniden tanımlar.
İyilik, fazladan olandan vermek değil; en sevdiğini paylaşabilmek, Allah için vazgeçebilmektir.
Bu yüzden Kur’an, iyiliğe erişmenin şartını “sevdiğinden vermek” olarak koymuştur.
Ebû Talha’nın davranışı, imanın sadece kalpte bir inanç değil, hayatın her alanına yansıyan bir amel ve teslimiyet olduğunu gösterir.
💎 Sahabe Örnekleriyle İnfak Ahlakı
Ebû Talha gibi nice sahabe bu âyetle amel etti:
Abdullah bin Ömer (r.a.), en sevdiği câriyesi Dümeyne’yi âyetin inmesiyle hemen âzâd etti.
Ömer bin Abdülaziz (r.a.), “Ben şekeri çok severim.” diyerek çuvallarca şekeri fakirlere dağıttı.
Onlar için infak, maldan değil, kalpten bir kopuştu.
💫 Bugüne Mesajı
Ebû Talha’nın kıssası, asırlar ötesinden günümüze bir çağrıdır:
İyiliğin değeri, verilenin miktarında değil, fedakârlığın derinliğindedir.
Mal, makam, zaman veya sevgi…
Her neyi en çok seviyorsak, Allah yolunda ondan verebilmek, “birr”e ulaşmanın anahtarıdır.
📜 Hadisten Çıkan Dersler:
Allah rızası için yapılan harcama, en güzel olandan olmalıdır.
Yardımda öncelik, akrabalar ve yakın çevredir.
İnfakta ölçü, ne kadar verdiğin değil, ne kadar sevdiginden vazgeçtiğindir.
Büyük hayır sahipleri, tıpkı Resûlullah’ın Ebû Talha’ya dediği gibi, takdir edilmelidir.
Sadaka, hem dünyada belaya siperdir hem de ahirette cennet vesilesidir.
