Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Uyuyakalırsa, onu hatırladığında hemen kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur…”
(Buhârî, Mevakitu’s-salat, 37; Muvatta, Vukût, 25)
İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Ancak namazı ertelemiş olmanın vebalinden kurtulmak için tövbe etmesi gerekir.
(İbn Nüceym, el-Bahr, II, 85; Kurtubî, el-Cami‘ XI, 178)
Namaz Borcu Olan Kişilerin Yerine Başkası Namaz Kılabilir mi?
Sırf bedenle yerine getirilen ibadetlerde başkasının yerine o ibadeti yapmak geçerli sayılmaz. (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 535; Şeyhîzâde, Mecme‘u’l-enhur, I, 455)
Zira herkes kendi amelinin hesabını verecektir. (İsrâ, 17/13; Yâsîn, 36/54; Tûr, 52/16, 21; Müddessir, 74/38)
Bu sebeple bir kimse, vefat etmiş ya da hayatta olan birinin kılmadığı farz namazları onun yerine kılamaz. Herkes hayattayken ibadetlerine dikkat etmeli, Allah’a borçlu olarak gitmemeye gayret etmelidir.
Kaza Namazı Cemaatle Kılınabilir mi?
İmamla aynı vaktin namazını kılıyor olmak kaydıyla kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir.
(Merğînânî, el-Hidâye, I, 377; Haraşî, Şerhu Muhtasar, II, 39)
Hendek Savaşı’nda müşriklerin engellemesi nedeniyle Hz. Peygamber (s.a.s.) dört vakit namazı vaktinde kılamamış; şartlar uygun hale gelince bu namazları ashabına cemaatle kıldırmıştır. Abdullah b. Mesud’un rivayeti:
“Müşrikler, Hendek Savaşı’nda Resûlullah’ı namaz kılmaktan alıkoydular. Nihayet, gecenin bir kısmı geçtikten sonra Bilâl ezan okudu ve kâmet getirdi; Hz. Peygamber öğle namazını kıldırdı, sonra Bilâl kamet getirdi, ikindiyi kıldırdı; sonra Bilâl kâmet getirdi, akşam namazını kıldırdı; sonra Bilâl yine kâmet getirdi, yatsı namazını kıldırdı.”
(Tirmizî, Salât, 20; Nesâî, Mevâkît, 55; Tecrîd Tercemesi, II, 535)
Kaza Namazı Sırasında Ezan Okunursa Ne Olur?
Kaza namazı kılarken bir vaktin ezanı okunursa, bu durum kılınmakta olan namaza zarar vermez.
Vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi için belirli bir vakit yoktur. Ancak kerâhet vakitleri dışında kaza namazı kılınmalıdır.
Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı:
Güneş doğmasından itibaren bir-iki mızrak boyu yükselene kadar,
Güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar,
Güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.”
(Müslim, Müsâfirîn, 293; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 55; Tirmizî, Cenâiz, 41)
Güneşin batmasına yakın vakitte sadece o günün ikindi namazı farzı kılınabilir. Ancak mazeretsiz olarak bu kadar geciktirmek mekruhtur.
Kaza Namazına Nasıl Niyet Edilir?
Kaza namazı kılacak kişi, kılacağı namazı belirleyerek niyet etmelidir. Çok sayıda kaza namazı varsa, şu şekilde niyet edilebilir:
“Vaktinde kılamadığım ilk sabah / ilk öğle / ilk ikindi / ilk akşam / ilk yatsı namazını kılmaya.”
“Vaktinde kılamadığım son sabah / son öğle / son ikindi / son akşam / son yatsı namazını kılmaya.”
Ayrıca geçmişte kılınamayan namaz seferî olarak kazaya kaldıysa seferî, mukim olarak kaldıysa mukim şekilde kaza edilir.