Allah Teâlâ, “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56) buyurarak, yaratılış gayesinin insanın Yaratanını tanıyıp yalnızca O’na ibadet etmek olduğunu açıkça belirtmiştir. Müfessirlere göre ibadet, insanın yaptığı her işte Allah’ın razı olmasıdır. Buna karşılık ubudiyet ise, Allah’ın işlerinde insanın razı olması, yani tevekkül ve teslimiyetle karşılamasıdır.

Allah’ın rızasının olmadığı hiçbir amelin değeri yoktur; aksine insanı değersiz kılar ve Allah’ın gazabına sebep olur. Müminde esas olan, Allah için sevmek, Allah için buğzetmek ve Allah için hüküm vermektir. Yani sevgi, nefret ve hüküm verme Allah rızasına dayanmalıdır. Aksi takdirde adalet sağlanamaz, toplumda fitne ve huzursuzluk ortaya çıkar. Bu nedenle söz ve davranışlarımızda, ibadetlerimizde sadece Allah rızası gözetilmelidir.

İnsan bazen nefsin ya da başkalarının rızasını esas alarak hareket edebilir; dünyevi çıkarlar için iradesini yanlış kullanabilir. Bu davranışlar geçici kazanımlar gibi görünse de sonuçta kaybettirir. Allah Resulü (asm) bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Kim insanların rızasına karşı Allah’ın rızasını gözetirse, Allah onu insanlardan gelen sıkıntılara karşı korur. Kim de Allah’ın rızasına karşı insanların rızasını gözetirse, Allah o insanları onlara musallat eder.” (Tirmizi, Zühd, 64)

Bediüzzaman Hazretleri de bu hakikati şu sözlerle dile getirmiştir:

“Amelinizde rıza-yı İlahi olmalı. Eğer O razı olursa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yoktur. Eğer O kabul ederse, bütün halk reddetse etkisi yoktur. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse halkları da razı eder. Bu yüzden hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenâb-ı Hakk'ın rızasını esas almak gereklidir.” (Lem’alar, Yirmi Birinci Lem’a)

Sonuç olarak, her işte Allah’ın rızasını gözetmek temel ilkedir. Allah’ın rızası ancak ihlasla kazanılır. İhlas ise yapılan amelin tamamen Allah rızası doğrultusunda yapılmasıdır. Onun rızası dışında yapılan hiçbir amelin değeri yoktur; tam tersine insanı Allah’tan uzaklaştırır ve hem bu dünyada hem ahirette zarara uğratır.

İstanbul’un Fethi Bize Ne Söylüyor?
İstanbul’un Fethi Bize Ne Söylüyor?
İçeriği Görüntüle