Eylül ayı, Safer ayının sona erdiği ve Allah'ın Rasûlü sallâllâhu aleyhi ve sellem'in dünyaya geldiği Rebîülevvel ayına girdiğimiz aydır.

Rebîülevvel ayı, Mevlid-i Nebî'nin kutlandığı aydır. Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem, kıyamet sabahına kadar batmayan güneşimizdir, bizi hidayete ve Rabbimize ulaştıracak rehberimizdir. O'nun sözleri, davranışları, tutumları ve duygusal tepkileri ile olgunlaşan ashâb-ı kiram, bu dünya yolculuğumuzda bize doğru yolu ve yönü gösteren adeta gökteki yıldızlardır.

CAHİLİYE DÖNEMİ NASIL SONA ERDİ?
Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem, diğer Câhiliye toplumları gibi "güçlü olanın aynı zamanda haklı olduğu" bir toplumda doğdu. Zayıf, yoksul, yetim, yaşlı, engelli ve hatta "yabancılar" olarak adlandırılan diğer topluluklardan gelenler, zengin iktidar tarafından insan olarak kabul edilmediler ve sadece bedenleri, malları ve çocukları sömürüldü. Bu manzara, insan fıtratına ve vicdanına dayanılamayacak bir durumdu. Ancak bu düzeni tek bir insan değiştiremezdi.

Allah, Rasûlünü böyle bir ortamda seçti. O'na "vahiy" emanetini verdi. O'nu mükemmel bir şekilde yetiştirdi ve O'nu insanlığı iyileştirme ve eğitme göreviyle donattı.

Kısa bir süre içinde, Allah'ın Rasûlü sallâllâhu aleyhi ve sellem, zorbalık ve iktidarın hakim olduğu bu Câhiliye düzenini yıktı ve taşlaşmış kalplerden merhamet pınarlarını fışkırttı. İnsanlar, hesap gününü hatırlatan tek bir sözle hüngür hüngür ağlamaya başladılar. Taş kalpli insanlar, yufka yürekli insanlara dönüştü, garip ve zayıf kesimlere şefkat gösterdiler.

MODERN CAHİLİYEDEN KURTULUŞ YOLU
Bugün, Câhiliye'nin modern bir versiyonu gözümüzün önünde uzanmaktadır. Bir tarafta insanlığa düşman olanlar; gıdaları zehirleyenler, nüfusu kontrol altında tutmaya çalışanlar bulunurken, diğer tarafta insanı insan yapan inanca, ahlaka, aileye ve erdemlere karşı savaşanlar vardır.

İnsanlar, ailelerinde doğar, büyür ve kendilerini bulurlar. Ailelerinde sevgi ve güven bulurlar. Aileleri, toplumun geleneklerini ve kültürünü öğretir. Aileleri, çocuklarına inanç, ibadet ve erdemleri öğretir. Ancak aileler yıkılmışsa... Anne ve baba birbirleriyle düşman olmuşsa... Evlilik bir yük haline gelmişse... Erkekler erkekliğini yitirmişse ve kadınlar kadınlığını inkar etmişse... Artık aileler yerine, bağları kopmuş bireylerden oluşan bir topluma doğru ilerliyorsak...

Bizi tek bir kişi haline getiren eller, o kişiyi de hormonlarla, ilaçlarla, aşılarla ve genetiği oynanmış gıdalarla değiştiriyorlarsa...

Peygamber (sav.) Efendimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi? Peygamber (sav.) Efendimiz Ramazan ayını nasıl geçirirdi?

Kısacası, insan insanlıktan çıkıyorsa, yeniden vahyin ışığında yolumuzu bulmamız gerekiyor demektir. Bizi yok etmeye çalışanlara karşı, Allah'ın Rasûlü sallâllâhu aleyhi ve sellem'in öğretilerine dönmeliyiz. Ve bunu çok geç olmadan yapmalıyız.