Kur’an-ı Kerim’de anlatılan hakikatlerin büyük bir kısmı kıssalar yoluyla aktarılır. Bu kıssalar, sadece geçmişin hatırası değil, her dönemin insanına hitap eden diri mesajlardır. İşte bu kıssalardan biri de, Allah Teâlâ ile İblis arasında geçen konuşmadır. Kıyamete kadar sürecek olan insan-şeytan mücadelesinin ilk sahnesidir bu.

Kur’an-ı Kerim’de Sâd Sûresi 71-83. ayetlerde anlatılan bu konuşma şöyle başlar:

“Ben çamurdan bir insan yaratacağım. Onu şekillendirip ruhumdan üflediğimde ona secde edin!”

Meleklerin tümü secde etti ama İblis kibirlendi ve secde etmedi.

Allah Teâlâ sordu: “Seni engelleyen neydi ey İblis?”

O cevap verdi: “Ben ondan üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın!”

Bu kibirli cevap üzerine Allah şöyle buyurdu:

“Çık oradan! Çünkü sen kovuldun. Benim lanetim hesap gününe kadar senin üzerindedir!”

İblis ise meydan okudu:

“Senin izzetine andolsun ki, içlerinden sadece ihlaslı kulların hariç hepsini azdıracağım!”

Allah Teâlâ da bu savaşa şu şekilde son noktayı koydu:

“Benim kullarım üzerinde senin hiçbir gücün olmayacak. Rabbin vekil olarak yeter!”

Bu konuşmanın bize öğrettiği en temel mesaj:
Şeytan, insana sadece içindeki zaaflar oranında nüfuz edebilir. Onu durduracak en büyük kalkandır ihlas. Yani yalnız Allah için yaşamak, O’nun için yapmak ve sadece O’na kul olmaktır.

İhlas: Şeytana Karşı En Güçlü Zırh

Müceddid-i Elfisânî İmam-ı Rabbânî, bu hakikati bir mektubunda şöyle açıklar:

“Seyr ü sülûkün (manevî yolculuğun) asıl gayesi, ihlâs makamına ulaşmaktır. Bu da fenâfillah yani benliği yok etmekle mümkündür.”

Cennetten Yeryüzüne: İlk Peygamberin Kıssası.
Cennetten Yeryüzüne: İlk Peygamberin Kıssası.
İçeriği Görüntüle

Tarikat ve hakikat, şeriatın –özellikle de ihlasın– hizmetkârı olmalıdır. Gerçek tevhid, ancak ihlas ile mümkündür. Sadece Allah’a kul olanlar, şeytanın aldatmalarına karşı korunur. Masivâya (Allah’tan gayrısına) kölelikten kurtuluş da yine bu bağlılıkla sağlanır.


Sonuç: Hakk’a Sadakat, Şeytana Red

Şeytanın askerleriyle kurduğu düzen, insana türlü vaadlerle yaklaşır: mal, evlat, makam, heva ve heves... Ancak Kur’an bize açıkça bildiriyor: Allah’ın gerçek kullarına karşı şeytanın hiçbir hükmü yoktur. İhlâsla O’na bağlanan, O’nunla yürüyen asla kurda kuşa yem olmaz.

İhlas kalesine sığınanlar, karanlıkların ortasında bile Rabbin nuruyla yürür.