Modern çağın göz kamaştıran görüntüleri, çoğu zaman hakikati perdeleyebiliyor. Tıpkı okuldan kaçan bir öğrencinin “rahat” görünmesine aldanıldığı gibi, dünyada sorumluluktan uzak yaşayanlar da dışarıdan bakıldığında kazanan gibi algılanabiliyor. Ancak bu bakış açısı, büyük bir aldanışa kapı aralıyor.
Sorularla İslamiyet tarafından yapılan açıklamada, dünya hayatının ahiretin tarlası olduğu ve bu kısa sürede insanın Rabbine kul olma bilinciyle yaşaması gerektiği vurgulanıyor. Açıklamada, “Asıl kazananlar; ibadetle, sabırla, sıkıntılara direnerek yaşayanlardır. Ama bu fark, çoğu zaman dünya okulunda fark edilemez. Tıpkı başarılı öğrencilerin değerinin sınavdan sonra anlaşılması gibi, bu gerçeğin de tam anlamıyla fark edilmesi ahirete kalır” denildi.
Kur’an kıssalarından örnek verilen açıklamada, Hz. İbrahim (as) ile Nemrud arasındaki kıssa hatırlatılarak, başta güçlü ve galip görünenin sonunda kaybedebileceği gerçeğine dikkat çekildi. Görünenin her zaman gerçek olmayabileceği, iman ve sabırla hareket edenlerin er ya da geç kazanan olacağı ifade edildi.
İbadetin iki yönüne de dikkat çekilen haberde, “Müsbet ibadetler”in (namaz, oruç gibi ibadetler) yanı sıra “menfi ibadetler”in de bulunduğu belirtildi. Bunlar arasında hastalıklar, musibetler ve doğal afetler karşısındaki sabır da büyük sevap vesilesi olarak gösterildi.
Hadis-i şeriflerde yer alan bilgilere göre, Allah en çok sevdiği kullarını en büyük imtihanlarla sınamaktadır. Bu noktada, “Musibet ve zorluklara en fazla maruz kalanlar, insanların en iyileri ve en olgunlarıdır” hadis-i şerifi hatırlatıldı.
Ayrıca, müminlerin günahlarına karşılık dünyada bazı musibetlerle temizlendikleri, böylece ahirette daha az hesaba çekilecekleri bildirildi. Buna karşılık, zulüm ve inkâr içinde yaşayanların cezalarının çoğunlukla ahirete bırakıldığı ifade edilerek, “Büyük suçlar büyük mahkemelerde görülür. Bu dünya küçük suçlar için, cehennem ise büyük suçlar için vardır” denildi.
Sonuç olarak; sabredenler, ibadet edenler ve ahiret bilinciyle yaşayanlar, görünürde mağlup gibi dursalar da ebedi hayatın gerçek kazananlarıdır. Bu gerçeği zamanında fark edenler için dünya, sonsuz saadetin başlangıcı olabilir.
