Tefsir:
Bu ayet, her insanın Allah’a inanma fıtratıyla doğduğunu ve Allah’ın bu inancı insanın doğasına yerleştirdiğini anlatmaktadır. Allah, insanları kendisine iman etmeleri için gerekli zihni ve psikolojik donanımla yaratmıştır. İç ve dış âlemde Allah’ın varlığını ve birliğini gösterecek pek çok kanıt vardır. Bu kanıtlar aracılığıyla Allah, insanlara "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sormakta, insanlar da iç dünyalarında ve hallerinde “evet” diyerek bu gerçeği tasdik etmektedirler.
Ruhlar Alemi ve Ahit:
Ayetin tefsirinde, Allah’ın, Âdem’in belinden çocuklarının zerrelerini çıkardığı ve ruhlar âleminde bu ruhları kendisinin varlığına şahit tuttuğu anlatılır. Allah’ın “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna ruhlar “Evet, şahitlik ederiz ki sen bizim Rabbimizsin” diyerek cevap vermiştir. Bu olay, “Elest Bezmi” olarak bilinir ve bu ahit, insanın Allah ile olan bağını ifade eder.
Hakiki ve Temsili Anlam:
Ayeti hem hakiki hem de temsili manada anlamak mümkündür. Hakiki manada, Allah’ın ruhlar âleminde insanlarla yaptığı bu ahitleşme gerçektir. Temsili manada ise, Allah’ın insanı fıtrat olarak kendi Rabliğini kabul edecek şekilde yarattığı ve ona kendi varlığını tanıma yeteneği verdiği ifade edilir.
Fıtrat ve İman:
Her insan, Allah’a inanma fıtratıyla doğar. Bu, insanın en temel sorumluluğudur. Allah, insanı, kendisine iman etmesi ve kulluk yapması için gerekli olan zihni ve psikolojik donanımla yaratmıştır. Böylece insanlar kıyamet gününde, “Bizim bundan haberimiz yoktu” veya “Atalarımız şirk koşmuştu, biz de onların izinden gittik” diyerek mazeret ileri süremezler.
Mesaj ve Sonuç:
Allah’ın bu ahitleşmesi ve insanın doğasına yerleştirilen iman yeteneği, insanların Allah’a karşı olan sorumluluklarını hatırlatır. Ayetler detaylı bir şekilde açıklanır ki insanlar doğru yola dönsünler ve Allah’a yönelsinler. Bu nimetin kıymetini bilip şükretmek ve doğru yolda kalmak her insanın sorumluluğudur.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com