Kur’ân-ı Kerîm’in en sarsıcı hitaplarından biri, âhirette kâfir ve mücrimlerin dudaklarından dökülecek “keşke” feryatlarıdır. Bugün inkâr ettikleri hakikatler, o gün en büyük pişmanlık sebebi olacak. Ama artık dönüş yoktur.
O gün, hesap meydanında öyle bir pişmanlık duyulacak ki; bu dünyada bir anlık gafletin, bir ömürlük acıya nasıl dönüştüğü gözler önüne serilecek. “يَا لَيْتَ – Eyvah, keşke!” feryatları, o günün yankılanan çığlığıdır.
Cenâb-ı Hak, o pişmanlıkları şöyle haber verir:
“…Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Peygamber’e de itaat etseydik!”
(Ahzâb, 66)
“…Keşke o Peygamber’le birlikte bir yol tutsaydım!”
(Furkân, 27)
“…Keşke bu hayatım için (âhiret için) bir şeyler yapıp gönderseydim!”
(Fecr, 24)
“…Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl dostu) dost edinmeseydim!”
(Furkân, 28)
Tüm bu cümlelerde ortak olan şey: Geriye dönüşü olmayan bir pişmanlık. Her biri zamanında kıymeti bilinmemiş bir nimetin ardından gelen acı bir itiraftır. Hakk’a sırt dönmenin, rehberliği reddetmenin, ömrü hoyratça harcamanın vicdan azabıdır.
Keşke Toprak Olsaydım!
Kur’ân’ın en sarsıcı ayetlerinden biri de şu cümledir:
“…Keşke toprak olsaydım.”
(Nebe, 40)
Kıyamet günü hayvanlar bile adalet için mahşerde haşredilecek. Birbirlerine zulmedenler haklarını alacak. Sonra hepsi tekrar toprağa dönecekler. Bu manzarayı gören kâfir ise artık kendi hâlini o hayvanlarla kıyaslayacak ve şöyle diyecek:
“Keşke ben de onlar gibi toprak olsaydım da bu azabı görmeseydim!”
Ancak artık vakit geçmiştir. Bu feryatlar bir fayda sağlamaz. “Keşke”ler ahirette hiçbir kapıyı açmaz.
Bugün İçin Ne Yapmalıyız?
Cenâb-ı Hak, bize bu ayetlerle ahiret sahnelerini bildirmekte, daha dünya hayatındayken uyanmamızı istemektedir. Zira o gün “keşke” dememek için bugün “evet” deme zamanıdır.
-
Evet, Rabbimin emirlerine kulak vereceğim.
-
Evet, Rasûlullah’ın izinden gideceğim.
-
Evet, bugün ne ekersem, yarın onu biçeceğim.
Yarın toprak olmayı temenni edecek kadar büyük bir azaba düşmemek için, bugün tevbe, amel ve sadakatle yaşamak zorundayız.
Dua ile bitirelim:
Allah’ım, bizi ahirette “keşke” diyerek perişan olanlardan değil, “Elhamdülillah, ne güzel ki Rabbim bana rahmet etti” diyebilen kullarından eyle! Âmin.