Obezite, dünya genelinde küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmekte olup, 2030 yılına kadar 1 milyar kişinin obezite ile karşı karşıya kalabileceği öngörülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan bir çalışmada, Asya, Afrika ve Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde obezite görülme sıklığında yüzde 10-30 arasında bir artış tespit edildiği bildirilmiştir.
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi tarafından açıklanan 2022 Avrupa Obezite Raporu'na göre, Avrupa'daki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 59'u aşırı kilolu ya da obez olarak sınıflandırılmaktadır. Türkiye ise bu oranla Avrupa'da obezite açısından ilk sırada yer almaktadır. Türkiye'de yetişkinlerin yaklaşık yüzde 59'u aşırı kilolu veya obezite sorunuyla mücadele etmektedir.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, obeziteyle ilgili yaptığı açıklamada, uzun süre ekran başında kalmanın çocuklarda obezite riskini artırdığını ifade etti. Dijital teknolojilerin yaygın kullanımıyla çocukların ekran başında geçirdiği sürenin arttığını belirten İlhan, bu durumun fiziksel aktivite düzeyini azaltarak obezite riskini artırdığını vurguladı. Ayrıca, uzun süre bilgisayar, tablet ve televizyon gibi ekranlara maruz kalmanın yeme alışkanlığını da olumsuz etkilediğini ve bu etkenlerin birleşimiyle obezite gelişme riskinin çocukluk çağında arttığını söyledi.
Türkiye Çocukluk Çağı Obezite Araştırması'na göre, Türkiye'de obezite oranının arttığı görülmüştür. Araştırmaya göre, obezite görülme oranı yüzde 8,3'ten 9,9'a yükselmiş ve yaklaşık olarak her 10 çocuktan biri obez olarak sınıflandırılmıştır.
Araştırmaya göre, "fazla kilolu" oranı da yüzde 14,2'den yüzde 14,6'ya yükselmiştir. Sağlık Bakanlığının Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması sonuçlarına göre, kadınların yüzde 53,1'i ve erkeklerin yüzde 31,7'si düşük fiziksel aktivite düzeyine sahiptir.
Prof. Dr. İlhan, uzun süre ekran başında kalmanın özellikle çocuklarda hareketsizliğe yol açtığını ve bu durumun obezite riskini artırdığını belirtmektedir. Bu durum çocukların algı seviyelerinin azalmasına ve metabolizmalarının yavaşlamasına neden olmaktadır. Ayrıca, uzun süre bilgisayar, tablet ve televizyon gibi ekranlara maruz kalmak, yeme alışkanlığını da olumsuz etkilemektedir.
Obezitenin birçok hastalığa kapı açtığına dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, inme, tip-2 diyabet, bazı kanser türleri, kas-eklem hastalıkları ve solunum sistemi hastalıkları gibi risklerin obeziteyle ilişkili olduğunu söylemektedir. Obezitenin tedavi edilmediği takdirde yaşam süresinin kısalacağını ve yaşam kalitesinin düşeceğini vurgulayan İlhan, tıbbi beslenme (diyet), egzersiz, davranış değişikliği, ilaç ve cerrahi gibi yöntemlerle obezitenin tedavi edilebileceğini ifade etmektedir.
Prof. Dr. İlhan, yetişkinlerin haftanın en az 5 günü ve günde 30 dakika orta şiddetli, çocukların ise günde en az 60 dakika orta ve yüksek şiddetli fiziksel aktivite yapmalarını önermektedir. Ayrıca, sağlıklı beslenme için besinlerin çeşitliliğine, yapısal özelliklerine, bireyin sağlık durumuna, yaşına, cinsiyetine ve fiziksel aktivite seviyesine dikkat edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Besinlerin posa, yağ, tuz ve eklenmiş şeker içeriklerinin dikkate alınması da önemlidir.
Sonuç olarak, uzun süre bilgisayar, tablet ve televizyon gibi ekranlara maruz kalmak çocuklarda obezite riskini artırmaktadır. Obezitenin küresel bir sorun olduğu ve pek çok hastalığa yol açabileceği unutulmamalıdır. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite gibi önlemler alarak obezitenin önlenmesi mümkündür. Türkiye'de obezite oranının yüksek olduğu ve özellikle çocuklarda obezite vakalarının arttığı gözlemlenmektedir. Bu nedenle, çocukların günlük olarak bir saatten fazla ekran başında vakit geçirmemesi önemlidir.
Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar, obeziteyle mücadelede önemli çalışmalar yürütmektedir. Bilinçlendirme kampanyaları, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda eğitimler ve politika düzenlemeleri gibi önlemler alınmaktadır. Ayrıca, okullarda sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlıklarının oluşturulması için programlar uygulanmaktadır.
Bireysel olarak da obeziteye karşı bilinçli bir şekilde hareket etmek önemlidir. Sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak, fast food ve abur cubur tüketimini sınırlamak, sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet benimsemek, düzenli olarak egzersiz yapmak ve hareketsiz yaşam tarzından uzak durmak obezite riskini azaltmada etkili olabilir.
Obezite, hem bireylerin sağlığını hem de toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyen ciddi bir sorundur. Bu nedenle, obeziteyle mücadelede tüm paydaşların birlikte çalışması ve bilinçlendirme faaliyetlerine önem verilmesi gerekmektedir. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının kazandırılması ve obeziteyle mücadelede erken yaşlardan itibaren önlemler alınması, obezite epidemisinin kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır.
            
            
                




