HABER MERKEZİ - İngiltere, Fransa, Kanada, Portekiz ve Malta gibi ülkelerin ardı ardına Filistin'i devlet olarak tanıyacaklarını açıklaması, ABD'nin uluslararası alandaki konumunu zayıflatıyor. Halihazırda Birleşmiş Milletler üyesi 193 ülkeden 147'si Filistin devletini tanımış durumda. ABD, BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) veto hakkına sahip tek ülke olarak Filistin'in resmi devlet statüsü kazanmasının önünde durmaya devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Financial Times'a verdiği bir röportajda, "Tabanım İsrail'den nefret etmeye başladı." diyerek, MAGA (Amerika'yı Yeniden Harika Yap) hareketinin lideri olarak bu tehlikeyi kabul etti. Trump, destekçilerinin İsrail'e olan bakış açısındaki değişimi vurgularken, bu durumun kendi siyasi geleceği üzerindeki etkilerine dikkat çekti.

Son gelişmeler, Trump'ın yönetimindeki ABD'nin, İsrail'in en büyük destekçisi olma konumunu sorgulatıyor. Ülkeler arası ilişkilerdeki bu değişim, özellikle genç seçmenler arasında artan bir rahatsızlıkla birleşiyor. Trump'ın bu açıklaması, hem iç politikada hem de uluslararası arenada yankı buldu.

Trump'ın ifadeleri, MAGA hareketinin sağcı tabanındaki değişimi yansıtıyor. Son dönemde, bu tabanın Filistin'e yönelik daha anlayışlı bir yaklaşım sergilemeye başladığı görülüyor. Ancak Trump'ın bu durumu nasıl yöneteceği ve gelecekteki politikalarının nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor.

Sonuç olarak, Trump'ın İsrail konusundaki itirafı, yalnızca kendi tabanı için değil, aynı zamanda ABD'nin uluslararası ilişkilerindeki dinamikler için de önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu durum, ABD'nin Orta Doğu'daki rolünü ve etkisini yeniden değerlendirmeyi gerektirebilir.

“22 Aylık Savaş, Tel Aviv’i Tarihi Bir Çıkmaza Sürükledi”
“22 Aylık Savaş, Tel Aviv’i Tarihi Bir Çıkmaza Sürükledi”
İçeriği Görüntüle