Geçmiş dönemlerde, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risale-i Nur eserlerine gösterilen büyük ilgi ve gayret, yine kardeşlerimizin yoğun çabalarıyla devam ediyor. Bu kez, Risale-i Nur eczalarının dört kısımlık fihristesi gündeme geldi. Daha önce Otuz Birinci Mektubun On Üçüncü ve On Dördüncü Lem'alarının yayınlanması istenmiş, ancak bu talep zamanında yerine getirilememişti. Ancak, fihristelerin ortaya çıkmasıyla birlikte, benim zihnim aydınlandı ve bu eserlerin içeriğini daha iyi anlama imkânı buldum. Bu fihristeler, benim gibi sınırlı bir zekâya sahip birinin, bu eserlerin tadını tam olarak ifade etmesine imkân vermez.
Ancak, bu eserlerdeki dersler, hakikatler ve hikmetler o kadar büyüleyici ve derin ki, benim gibi birinin sadece birkaç kelimede ifade edebildiği keyifleri ifade etmek mümkün değildir. İşte bu nedenle, bu küçük akıl ve düşünceyle, Risale-i Nur eserlerindeki zevkleri anlatmam imkânsızdır.
Ancak, bu eserlerin büyüklüğüne dikkat çekmek için bazı işaretlere değinmek istiyorum. Bu işaretler şunlardır:
Birinci işaret: Şeytanın ve onun yandaşlarının şerrinden ancak Peygamberimizin sünnetine sıkı sıkıya bağlılıkla kurtulmanın mümkün olduğunu gösterir.
İkinci işaret: İman ehlinin dalalet ehline oranla sayıca daha az olmalarının önemsiz olduğunu ve şeytanın saldırılarına karşı istiâze, istiğfar, Allah'a sığınma ve takva ile Peygamberimizin sünnetine bağlılık dışında bir çarenin olmadığını gösterir.
Üçüncü işaret: Küfrün tahribatının büyüklüğü karşısında, Kur'an'ın güçlü kaleye olan ihtiyacını vurgular.
Dördüncü işaret: İnsanın yaptığı her iyilik ve kötülüğün Allah'tan geldiğini ve şeytanın tahribatına karşı
Bereketli bir şekilde devam edebilmek için Allah'a istiğfar etme ve Peygamberimizin sünnetine bağlılık gerektiğini anlatır.
Beşinci işaret: Kur'an-ı Hakimin teşviklerinin iman ehlini küfürden alıkoymadığını, büyük günahlar işleyenlerin dahi küfre düşmediklerini ve her türlü iyilik ve kötülüğün Allah'ın takdirine bağlı olduğunu belirtir.
Altıncı işaret: İman düşmanlarının küfürü tasdik etme şeklindeki düşüncelerinden kaçınmak için iman hakikatlerine sarılmanın ve şeytanın desiselerine karşı Allah'a sığınmanın ve Peygamberimizin sünnetini merhem olarak kullanmanın gerektiğini ifade eder.
Yukarıda belirtilen işaretler, şeytanın etkisinden korunmanın ve doğru yolu bulmanın yalnızca takvâ ve sünnete sıkı sıkıya yapışmaktan geçtiğini vurgulamaktadır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bu açıklamaları, elmas kalemli kardeşlerinin gösterdiği gayret ve çabanın önemine işaret etmektedir. Allah'ın lütfu ve inayeti sayesinde, bu eserlerin neşri ve yayılımı konusunda sürekli başarılar elde edilmiştir.
Risale-i Nur eserlerinin anlaşılması ve yayılması için gösterilen bu gayretler, Allah'ın rızasını kazanmaya yönelik bir ibadet ve hizmet olarak değerlendirilmelidir. Cenab-ı Allah, bu gayretleri kabul buyursun ve Kur'an'ın nurunu her zaman daha da fazla yayma başarısı nasip etsin. Bu vesileyle, elmas kalemli kardeşlerime sonsuz şükranlarımı sunuyorum ve Allah'ın lütfuyla başarılarının devamını diliyorum.
