Fitne, sadece toplumu değil, imanımızı da zayıflatan en büyük tehlikedir. Günahların yaygınlaşması, dinî değerlerin yitirilmesi, anarşi ve kargaşa ile Allah’a kulluğun neredeyse imkânsız hale gelmesidir. İşte bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm, “Fitne, katleden (savaş ve öldürmekten) daha şiddetlidir.” (Bakara, 2/191) buyurur.

Yüce Allah, müminlere uyarır:

“Hem öyle bir fitneden sakının ki, geldiği zaman içinizden sadece zulmedenlere değil, herkese dokunur. Allah’ın azabı çok şiddetlidir.” (Enfâl, 8/25)

Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:

Rabbinle Ahdini Unutma!
Rabbinle Ahdini Unutma!
İçeriği Görüntüle

“Sâlih kimseler aramızda bulunsa bile, kötülük yaygınlaşırsa helak ediliriz.” (Buhârî, Fiten 4, 28)

Fitne, hepimizi kuşatan bir gemi gibidir:

“Üst kattakiler, alt kattakilerin açtığı deliği görürler ama müdahale etmezlerse, hep birlikte batarlar.” (Buhârî, Şirket 6)

Peygamberler de fitne ve zulmü lanetlemiş, engellemezsek aynı akıbete uğrayacağımızı bildirmiştir:

“Zulme engel olunmazsa, Allah hepinizi azaba uğratır.” (Tirmizî, Fiten 8)

Ancak herkes sadece kendi günahından sorumludur. Fakat bu, kötülüğe göz yumanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Çünkü Allah, kötülüğe razı olanı, bizzat yapanla birlikte cezalandırır. (Ebubekir İbnu’l-Arabi, Ahkâmu’l-Kur’ân)

Son söz olarak, fitneden sakının! Çünkü fitne, imanınızı ve toplumunuzu yıkıma sürükler.