Siyonist rejimin Gazze’deki soykırım saldırılarına karşı dünya genelinde artan protestolar ve kınama mesajlarına rağmen, Kanada’dan gelen askeri destek dikkat çekici boyutlara ulaştı. Kanada merkezli “Şimdi Silahları Yasakla” adlı sivil toplum koalisyonunun yayımladığı kapsamlı rapor, Ottawa yönetiminin kamuoyuna yaptığı silah ihracatı durdurma açıklamalarını yalanladı.

Raporda yer alan verilere göre, Ekim 2023’te başlayan saldırılardan bu yana Kanada’dan işgalci rejime en az 391 ayrı askeri sevkiyat yapıldı. Bu gönderiler arasında 421 binden fazla mermi, savaş uçağı parçaları, iletişim ekipmanları ve çeşitli silah bileşenleri yer aldı.

Aksa’da Saygısızlık Sürüyor: Aksa Avlusunda Talmud Ayini Gerilimi
Aksa’da Saygısızlık Sürüyor: Aksa Avlusunda Talmud Ayini Gerilimi
İçeriği Görüntüle

En dikkat çeken sevkiyatlardan biri, Nisan 2025’te gönderilen ve 175 bin mermi içeren partiydi. Bu sevkiyat, Kanada Dışişleri Bakanı’nın aynı şirkete ait ihracat izinlerini iptal ettiğini duyurmasından yalnızca 9 gün sonra gerçekleştirildi.

Raporda ayrıca 100’e yakın uluslararası uçuşla yapılan sevkiyatların 64’ünün yolcu uçuşu olduğu belirtildi. Bu uçuşlarda, askeri kargoların yolcu koltuklarının altına gizlenerek Paris, Frankfurt, New York, Abu Dabi ve Yeni Delhi gibi aktarma merkezleri üzerinden siyonist rejime ulaştırıldığı belgelendi.

Koalisyon, Kanada’nın bu eylemlerle hem kendi iç ticaret düzenlemelerini hem de Uluslararası Silah Ticareti Anlaşması'nı ihlal ettiğini belirtti. Ottawa yönetimi, doğrudan ve dolaylı olarak soykırıma ortak olmakla suçlandı.

Raporda, Kanada Dışişleri Bakanı’na hitaben yazılan çağrıda, siyonist rejime karşı acil bir silah ambargosu uygulanması, tüm askeri ihracat izinlerinin iptali ve yeni alımların askıya alınması gerektiği vurgulandı.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına göre, Ekim 2023’ten bu yana süren Gazze saldırılarında 60 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 146 binden fazla kişi yaralandı. Bölgedeki yıkım, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en ağır insani krizlerden biri olarak tanımlanıyor.