Mü’min İlâhî Ahlâkla Ahlâklanır: Affetmenin Gücü
Mü’min İlâhî Ahlâkla Ahlâklanır: Affetmenin Gücü
İçeriği Görüntüle

Kazâ; Allah'ın ezelî hükmü, yani bütün nesne ve olayların Levh-i Mahfûz’da veya küllî akılda topluca var olmasıdır. Kader ise Allah’ın bütün nesne ve olayları ezelî ilmiyle bilip belirlemesidir.

Kader sözlükte “ölçü, miktar, bir şeyi belli ölçüye göre yapmak ve belirlemek” anlamlarına gelir. Terim olarak ise, yüce Allah’ın, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak şeylerin hepsinin yerini, zamanını, şekillerini ve her türlü özelliklerini ezelde bilip, bu bilgisi üzerine takdir ve tespit etmesidir. Kader, Allah’ın ilim ve irade sıfatlarının gereğidir.

Kaza; Allah Teâlâ’nın ezelde, ilmi üzerine takdir ve tespit etmiş olduğu şeyleri, gerçekleşme zamanı gelince, ezeldeki ilim ve iradesine uygun olarak yaratmasıdır. Kaza, Allah’ın kudret ve tekvin sıfatlarının tecellisidir. Varlıklar âleminde her şey, kaza ve kadere bağlanmıştır. Allah’ın takdir ve iradesinin dışında hiçbir şey meydana gelemez.

Mezheplere göre kaza ve kader anlayışında farklılıklar vardır. Mâturîdî’ye göre kader, bütün varlıkların henüz var olmazdan önce Levh-i Mahfûz’da ezelî ilim olarak toplanması; kaza ise bunların gerçekleşme zamanı geldiğinde yaratılmasıdır. Eş’arîler ise bu kavramları biraz farklı tanımlar, ancak her iki mezhep de Allah’ın mutlak iradesi ve kudretine inanır.

Kader ve kaza inancı, insanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz; İslam’a göre insan, kendi ameli ve tercihleriyle sorumludur. Allah’ın bilgisi ve takdiriyle belirlenen olaylar, gerçekleşme zamanında fiilen meydana gelir. Bu anlayış, insan için umutsuzluk değil, Allah’a güven ve tevekkül kaynağıdır.