Ayetler, İbrâhîm'in samimi yönelişine vurgu yaparak, Allah'a olan teslimiyetin önemini vurguluyor. Bu ayetler, imanın özünü ve yaşamın her alanında Allah'a olan bağlılığın gerekliliğini anlatıyor.
İmanın temel taşlarından biri olan namazın, ibadetlerin ve hayatın tamamının Allah'a adanması gerektiği belirtiliyor. Müslümanların ilkelerinden olan bu inanç, her anımızın Allah'ın takdiri ve rızası doğrultusunda yaşanması gerektiğini hatırlatıyor.
Ayetler aynı zamanda, insanın dünya hayatında Allah'ın halifesi olarak görevlendirildiğini ve bu nedenle imtihan edildiğini ifade ediyor. Rabbinin bağışlayıcı ve merhametli olduğunu hatırlatarak, insanlara doğru yolu bulmaları ve O'na olan teslimiyetlerini sürdürmeleri çağrısında bulunuyor.
Namazım da ibâdetlerim de hayâtım ve ölümüm de Allah içindir
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), En'âm Suresi 161-165. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
161 . De ki: “Şübhesiz ki ben, Rabbim beni dosdoğru bir yola hidâyet etti. Doğru bir dîne, Hanîf (hakka yönelmiş) olan İbrâhîm’in dînine! Hâlbuki (o, sizin gibi) müşriklerden değildi!”
162 . De ki: “Şübhesiz benim namazım da ibâdetlerim de hayâtım ve ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir!”
163 . “O’nun ortağı yoktur. Ve (ben) bununla emrolundum, çünki ben Müslümanların ilkiyim!”
164 . De ki: “O, herşeyin Rabbi iken, Allah’dan başka bir rab mi arayacağım?” Hem herkes ancak kendi aleyhine (günah) kazanır! Ve hiçbir günahkâr, başkasının günâhını yüklenmez! Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir; artık (O,) hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri size haber verecektir.
165 . Sizi yeryüzünün halîfeleri kılan ve size verdiği şeyler (ni‘metler) husûsunda, sizi imtihân etmek için bazınızı bazınızın üstüne derecelerle yükselten de O’dur. Muhakkak ki Rabbin, azâbı pek çabuk olandır ve şübhesiz ki O, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.