MEDİNE-İ MÜNEVVERE – İslam tarihinin en kıymetli mekânlarından biri olan Hücre-i Saâdet, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefat ettiği ve defnedildiği mübarek odadır. Hücre (oda) ve saadet (mutluluk) kelimelerinden oluşan bu tamlama, Hz. Âişe’nin (r.anhâ) Mescid-i Nebevî’nin yanında bulunan odasını ifade etmektedir. Allah Resûlü’nün son günlerini burada geçirdiği, ardından da yine buraya defnedildiği bilinmektedir. Daha sonra Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer (r.a.) de aynı mekâna defnedilmiştir.

Hücre-i Saâdet’in mütevazı yapısı, ilk dönemlerde kerpiçten yapılmış basit bir oda iken, ilerleyen yıllarda çeşitli halifeler ve sultanlar tarafından koruma altına alınmış ve türbe formuna kavuşturulmuştur. Halife Velid döneminde mescidin genişletilmesi sırasında odalar mescide dahil edilmiş, Ömer b. Abdülaziz tarafından ise kubbeli bir türbe inşa edilmiştir. Bu yapı, İslam tarihinde Kubbetü’l-Hadrâ adıyla bilinen yeşil kubbenin temeli olmuştur.

Tarih boyunca Hücre-i Saâdet pek çok kez saldırı tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Evliya Çelebi’nin aktardığına göre, 1162 yılında Papa’nın gönderdiği bazı kişiler kabri kaçırmak için tünel kazmaya teşebbüs etmiş, ancak bu girişim Nureddin Mahmud Zengi’nin gayretiyle engellenmiştir. Daha sonra kabir güvenliği için etrafına kurşun dökülmüştür.

Osmanlı padişahları da “Hâdimü’l-Haremeyn” sıfatıyla Hücre-i Saâdet’e büyük hürmet göstermiştir. Sultan I. Ahmed, II. Mustafa, III. Ahmed ve II. Mahmud dönemlerinde türbe onarılmış, II. Mahmud devrinde bugünkü taş kubbe inşa edilmiştir. Sultan Abdülmecid döneminde ise çinilerle kaplanan duvarlar günümüze kadar ulaşan estetik bir görünüm kazanmıştır.

Eyüp Sabri Paşa’nın eserlerinde, Hücre-i Saâdet’in bakımında kullanılan gül yağı, anber, buhur, ûd ağacı ve özel kandiller gibi hediyeler detaylı şekilde zikredilmektedir. Bu bakım ve ihtimam, Müslümanların Resûlullah’a (s.a.v.) olan sevgisinin bir nişanesi olarak yüzyıllardır sürmektedir.

Yemekte Acı Biberin Etkisini Sıfırlayan Buluş: Doğal “Anti-Acı” Bileşikler Keşfedildi
Yemekte Acı Biberin Etkisini Sıfırlayan Buluş: Doğal “Anti-Acı” Bileşikler Keşfedildi
İçeriği Görüntüle

Bugün Hücre-i Saâdet, Mescid-i Nebevî’nin içine girilemeyen, ancak en çok hürmet gösterilen kısmıdır. Önünde yer alan Ravza-i Mutahhara, müminlerin namaz kılmak ve dua etmek için can attıkları, “cennet bahçelerinden bir bahçe” olarak tarif edilen mübarek mekândır.

Asırlardır Müslümanların gönlünde müstesna bir yer edinen Hücre-i Saâdet, hem Resûlullah’ın evi hem de ümmetin manevî kalbi olma özelliğini taşımaya devam etmektedir.