Allah dostlarının nasihatleri, mümin gönüllere yön verir, istikameti gösterir. Onlardan biri olan Hak dostu Ebû Hâtim Hazretleri, insanın dünya yolculuğunda nasıl hareket etmesi gerektiğini veciz bir ifadeyle şöyle anlatır:

“Kardeşim! Dört şeyi dört yere ertelersen cennete girersin:

– Uykuyu kabre,
– Övünmeyi Mîzân’a,
– Rahatı Sırât’a,
– Nefsin arzularını da cennete.”

Bu özlü nasihat, dünya hayatının bir imtihan yurdu olduğunu, asıl saadetin âhirette kazanılacağını hatırlatır. Çünkü mü’min için dünya istirahat değil, mücadele yeridir. Asıl huzur ve safâ, bu çetin yoldan başarıyla geçtikten sonra elde edilir.

Uykuyu kabre ertelemek

Dünyada gevşeklik, rehavet ve tembellik içinde yaşayan insan, hem bedenini hem kalbini karartır. Ebû Hâtim Hazretleri, bu gafleti aşmak için, dünya uykusunu kabirdeki uzun istirahate bırakmayı tavsiye eder. Çünkü orada artık amel yoktur. Ancak dünyada gösterilen gayretin meyvesi vardır.

Övünmeyi Mîzân’a ertelemek

Yaptığı ibadetle, iyilikle, sadaka ve ilimle övünen kişi, farkında olmadan kalbini kirletir. Oysa amellerin kıymeti terazide belli olur. Kimse kendi ameline güvenerek övünemez. Gerçek övgü, Allah’ın razı olduğu kul olmaktır.

Peygamberimizin Cennetteki Komşusu:Nesîbe Hatun’un Fedakârlık ve Kahramanlık Destanı.
Peygamberimizin Cennetteki Komşusu:Nesîbe Hatun’un Fedakârlık ve Kahramanlık Destanı.
İçeriği Görüntüle

Rahatı Sırât’a ertelemek

Sırât Köprüsü, cehennem üzerine kurulmuş kıldan ince, kılıçtan keskin bir köprüdür. O günde kurtulmak için dünyada çekilen her çile birer sermayedir. Gerçek rahatlık, bu köprü geçildikten sonra başlar. Bu nedenle mü’min, dünyada zorluklardan şikâyet etmek yerine onları âhiret azığı bilmelidir.

Nefsin arzularını cennete ertelemek

İnsanoğlu nefsin istekleriyle sürekli mücadele hâlindedir. Helal-haram sınırlarını aşan arzulara teslim olmak, ebedî hüsrana sürükler. Nefsin tatminini cennete ertelemek, sabırla sınavı geçmek demektir. Zira orada insan ne isterse verilecektir.