Dünya hayatı, ahiret için bir hazırlık sürecidir. Mü’minin gayesi sadece ibadet etmek değil; bu ibadeti takvâ ve ihlâsla süsleyerek kulluğunu kemâle erdirmektir. Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur:

Peygamberimizin Cennetteki Komşusu:Nesîbe Hatun’un Fedakârlık ve Kahramanlık Destanı.
Peygamberimizin Cennetteki Komşusu:Nesîbe Hatun’un Fedakârlık ve Kahramanlık Destanı.
İçeriği Görüntüle

"Cehennem ateşi, gözyaşıyla ıslanan bir bedene dokunmaz."
Bu müjde, ancak belli vasıfları taşıyan gerçek mü’minler içindir.

İlâhî kameralar altında yaşamak…

Cehennem ateşinin yakamayacağı mü’minlerin ilk vasfı, murâkabe şuurudur. Yani her an Allah’ın gözetiminde olduğunu derinden hisseder. Attığı her adımın, söylediği her sözün, hatta gönlünden geçen niyetlerin bile ilâhî kayıtlara geçtiğinin farkındadır.

Tâzîm ve titreyen kalp

Böyle bir mü’min, Allah’ı görür gibi yaşar. O’nun azameti karşısında tir tir titrer, yüce kudretin tecellilerine bakarak secdelere kapanır. Bir âyet okurken, bir dua ederken yahut yalnız başınayken bile, gönlü haşyetle dolar. Kalbi yumuşar, gözünden yaş süzülür.

Emanet ve mesuliyet şuuruyla dolu bir ömür

Cehennem ateşinin dokunamayacağı o mü’min, yalnızca kendi kurtuluşunu düşünmez. Yüklediği emanetin vebâlini omuzlarında taşır. Zimmetli saydığı yoksulun, yetimin, garibin derdiyle dertlenir. Onların maddî ve manevî acılarını vicdanında hisseder.

Sadece gözyaşı değil, alın teri de döker. Sessiz çığlıkların sesi olur, zulüm altındaki ümmetin feryadına karşı duyarsız kalmaz. Elini taşın altına koyar, gece secdeyle, gündüz hizmetle yoğrulan bir hayat yaşar.


İşte cehennem ateşinin yakamayacağı mü’minlerin vasıfları:

  • Allâh’ı görürcesine ibadet eden, murâkabe şuuruyla yaşayan,

  • O’nun azametinden titreyen ve gözyaşı döken,

  • Omuzlarında emanetin sorumluluğunu hisseden,

  • Mazlumların derdiyle dertlenen, vicdanı sızlayan,

  • Yalnızca ağlamayan, aynı zamanda ter döken, mücadele eden mü’min…

Bu vasıfları taşıyan kullar, Allah’ın izniyle cehennemin azabından korunacaklardır. Çünkü Allah, haşyetle ağlayan kalpleri, merhametle atan gönülleri, ümmet için çalışan elleri sever ve korur.