Faydalı Bilgiler

Bilmemek Mazur Sayılır mı? İslam’da Sorumluluğun Sınırları...

İslam’da kişiye gücünü aşan bir yükümlülük teklif edilmez. Peki, dini hükümleri bilmemek ne zaman bir mazerettir? 15 yıllık bir Müslüman ile yeni iman eden biri aynı şekilde mi değerlendirilir?

Abone Ol

İslam’ın temel prensiplerinden biri olan “Teklîf-i mâ lâ yutâk” (kişinin gücünü aşan bir yükümlülüğün teklif edilmemesi) ilkesi, sorumluluğun adalet zemininde belirlendiğini gösterir. Bu bağlamda, bir kişinin dini bilmemesi –cehaleti– her zaman mazeret kabul edilmez.

İşte İslam alimlerinin dikkat çektiği bazı örnek durumlar:

1. Açık ve Yaygın Bilgilerde Cehalet Mazeret Değildir:
Bir kişinin “Beş vakit namazın farz olduğunu bilmiyorum” demesi mazeret kabul edilmez. Çünkü bu bilgi, İslam toplumunda en temel ve yaygın şekilde bilinen farzlardandır. Namaz kılmasa bile her Müslüman bu yükümlülüğü duymuştur.

2. Toplumda Uzun Süre Yaşayanların Sorumluluğu Ağırdır:
Bir insan eğer 10-15 yıldır Müslümanlar arasında yaşıyorsa, İslam’ın temel ibadetleri olan namaz, oruç, zekat, hac gibi farzları; faiz, içki, zina, cinayet gibi haramları öğrenmemesi kabul edilmez. Bu cehalet, artık mazeret değil, ihmal sayılır.

3. Yeni Müslüman Olanlara Cehalet Mazeret Olabilir:
Ancak iki gün önce Müslüman olmuş bir kişinin bu bilgileri henüz öğrenememesi doğaldır. Bu kişi henüz sorumlu tutulmaz; öğrenme süreci tanınır. Burada cehalet gerçek ve geçici bir mazeret sayılır.

4. Fetret Ehli ve Hiç Bilgisi Olmayanlar:
İslam’la hiçbir teması olmamış, Allah’ın dini hakkında hiçbir şey duymamış, “fetret dönemi” insanları gibi yaşayanlar hakkında da alimlerin çoğu sorumlu tutulamayacaklarını belirtmiştir. Çünkü burada, mutlak cehalet söz konusudur.

Sonuç:
İslam’da sorumluluk adalete ve bilince dayanır. Cehalet, bazı durumlarda kişinin affına yol açarken, bazı durumlarda da sorumluluktan kaçış gerekçesi olamaz. Bu ayrımı yaparken, kişinin çevresi, süresi ve niyeti dikkate alınır.