Cennete Götüren Yol: İhsan ve Güzel Ahlak
Yüce Allah, kullarını iyiliğe, hayra, fedakârlığa ve ihsana teşvik eder. Kıyamet gününde, mahşer meydanında mücrimlere:
“Ey mücrimler! Bugün müttakîlerden ayrılın!” (Yâsîn, 59)
hitabıyla seslenileceği o büyük ayrılık anında, cennete sevk edilenler Allah’ın rızasını kazanmış salih kullar olacak. Bu sebeple insan, ebedî akıbetini tayin edecek yolda yürürken iradesini Allah’ın iradesine râm etmeli, nefsin değil, Rabb’in arzularına yönelmelidir.
Allah’ın Sevdiği Kullar Kimlerdir?
Kur’an-ı Kerîm’de “Allah muhsinleri sever” (yani ihsan ehli kullarını sever) ifadesi birçok ayette geçer. Bunlardan bazıları:
-
Bakara Suresi 195. Ayet
“Mallarınızı Allah yolunda harcayın, kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin. Allah iyilik edenleri sever.”
-
Âl-i İmrân 148. Ayet
“Allah da onlara hem dünya nimetlerini, hem de âhiret mükâfatının en güzelini verdi. Çünkü Allah, iyilik ve ihsan sahiplerini sever.”
-
Mâide Suresi 13 ve 93. Ayetler
Bu ayetlerde de Allah’ın, iyilik ve takvâ ile davrananları sevdiği beyan edilir.
Bakara 195: “İyilik Edin, Allah İyilik Edenleri Sever”
Bu ayette geçen "Allah yolunda harcamak", sadece savaş veya cihadla sınırlı değildir. Cami, okul, hastane gibi toplumun hayrına yapılan her türlü infak bu kapsamdadır. Ayetin tefsirine göre:
-
Harcamada bulunmamak, “kendini tehlikeye atmak” anlamına gelir.
-
İnfak terk edilirse, toplumun hem manevî hem de sosyal direnci zayıflar.
-
Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin İstanbul seferine katılması da bu ayet bağlamında değerlendirilmiştir.
Tefsir kaynağı: Prof. Dr. Ömer Çelik
Âl-i İmrân 148: “Allah Onları Sever”
Ayetin bağlamı, sabır, sebat ve Allah’a tevekkül ile hareket eden mümin topluluklara işaret eder. Bu insanlar, en ağır sınavlardan geçerken bile:
“Rabbimiz! Günahlarımızı ve taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sabit kıl ve inkârcılara karşı bize yardım et.” (Âl-i İmrân 3/147)
diye dua etmişlerdir. Bu ayetle, sabır, istiğfar, dua ve azim gibi erdemlerle donanmış müminlerin Allah’ın sevgisine nail olduğu beyan edilmiştir.
İhsan Nedir?
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadisinde ihsanı şöyle tarif eder:
“İhsan, Allah’ı görüyormuş gibi kulluk etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmesen de, O seni görmektedir.” (Buhârî, Müslim)
İhsan; işini en güzel şekilde yapmak, gizli-açık her hâlinde Allah’ın huzurundaymış gibi yaşamak demektir. Sadece ibadette değil; ticarette, aile hayatında, sosyal ilişkilerde, kamu hizmetlerinde de ihsan ölçüsü esas alınmalıdır.
Sonuç: Allah’ın Sevgisini Kazanmak İçin Ne Yapmalı?
-
İyilikte bulunmak – Maddî ve manevî imkânları Allah rızası için seferber etmek.
-
İşi güzel yapmak – Hangi görevde olursa olsun, ciddiyet ve liyakatle çalışmak.
-
Kalp temizliği ve tevazu – Kin, haset, kibirden arınmak.
-
Sabrı kuşanmak – Musibetler karşısında yılmadan Allah’a yönelmek.
-
Sürekli dua ve istiğfar hâlinde olmak – Kul olduğunu unutmamak.
Unutma!
Allah’ın sevdiği kullardan olmak, sadece ibadetle değil, hayatın her alanında güzel ahlak ve ihsan şuuruyla mümkündür. Zira Allah, iyiliği ve güzelliği kullarında görmek ister.
