Nisa Suresi 75. ayette şöyle buyruluyor:
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda, ayrıca, baskı altına alınıp çaresiz bırakılarak: 'Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memleketten bizi kurtar. Bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!' diye yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrucaklar uğrunda savaşmıyorsunuz?”
Bugün birçok insan, Peygamberimizin sabah akşam Allah’a sığındığı acziyet illetinin pençesi altında felç olmuş durumda. Harekete geçemiyor, olup biten zulme ve haksızlığa müdahale edemiyor. Elimiz kolumuz bağlı olmasa da aklımız ve zihnimiz kısa vadeli menfaatlerimize odaklanmış durumda. Bu durum, aczden kurtulmayı gerektiriyor.
Aczimizi Giderecek İksir:
Acizlikten kurtulmanın yolu, Allah’a sığınmakla başlıyor. Peygamberimizin duası:
“Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan sana sığınırım” (Müslim, Zikir 50) hepimizin virdi olmalı. Allah’ın inayeti olmadan bu zaafı yenmek mümkün değil. Kur’an’da belirtildiği gibi: “Allah sana bir sıkıntı verirse onu O’ndan başkası gideremez” (Yunus, 107).
Kurtuluşun ikinci yolu aklı kullanmaktır. Acizlik aklı tatile çıkarmaktır. Akletmek, zihni ve basireti kullanarak düşünmek, hissetmek, davranmak ve yaşamaktır. Bilmek bir sorumluluk doğurur; harekete geçmeyen acze düşmüştür.
Üçüncü maddesi ise niyet önderliğidir. Kur’an’da:
“Rabbena vec'alna li'l-muttekine imama” (Furkan, 74)
duası, acziyetin pençesinden kurtulmanın en güçlü yoludur. Takva üzere yaşamak zorlu bir yolculukken, öncülük etmek, kararlı bir niyetle diğerlerine örnek olmak anlamına gelir. Niyetin bozulması acziyeti doğurur; doğru niyet ise dirilişi sağlar.
Acziyet, pasifliktir; başkalarının yaptıklarına tepki vermekle yetinmektir. Oysa “takva sahiplerine önderlik” en aktif ve etkin olma halidir. Bu, bir diriliş hamlesidir. Kalpleri ve zihinleri kavuran zulüm döneminde, acze düşmeyenlerin ortaya çıkması, Allah’a sığınıp aklını kullanarak niyet önderliği yoluna düşen bir avuç inanmış insanın iradesiyle mümkündür.
Sonuç olarak, acziyetimizi giderecek iksir niyet önderliğindedir:
“Allah’ım! Biz zayıfız, zaafımızı Sen’in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemizden tutarak bizi hayra sevk eyle! İslâm’ı rızâmızın en son noktası kıl!”