İran’ın aralıksız füze saldırılarıyla sarsılan İsrail’de sosyal hayat adeta durdu. Okullar tatil edildi, iş yerlerine gitmek yasaklandı, ulaşım neredeyse tamamen durdu. Halkın büyük bölümü sığınaklara çekilirken, şehirler hayalet yerleşimlere dönüştü.

İran ordusu, İsrail’in hava saldırılarını yanıltmak amacıyla kırsal bölgelere sahte hava savunma sistemleri ve bataryalar yerleştirmeye başladı. Amaç, İsrail uçaklarını gereksiz hedeflere yönlendirip enerjilerini tüketmek ve saldırıların etkisini azaltmak.

Yeraltına Kaçan Bir Devlet

İsrail’deki düşük can kaybı, teknik koruma sistemlerinden çok, toplumun reflekslerine bağlanıyor. Ülke adeta bir yeraltı toplumuna dönüşmüş durumda. Her şehir sığınaklarla donatılmış, insanlar en küçük bir sesle yerin altına inmeye alışmış. Bu durum, savaşma iradesinden çok kaçış refleksinin toplumda baskın hale geldiğini gösteriyor.

Çocuklar yer altında büyüyor, yetişkinler panik sirenleriyle yaşıyor. Toplumun büyük bölümü, tehdit anında “kaç ve saklan” refleksi gösteriyor. Bu durum kısa vadede can kayıplarını azaltabilir; ancak uzun vadede savaşma iradesinin zayıflamasına ve psikolojik yıpranmaya yol açıyor.

Savaş Değil, Korku Stratejisi

İsrail devleti, askeri kayıpları ve başarısızlıkları sistematik şekilde gizliyor. Ölen askerler sessizce defnediliyor, yaralılar isim verilmeden tedavi ediliyor, sivil kayıplar ise kamuoyuna duyurulmuyor. Devletin “yenilmezlik miti” çatlamasın diye gerçekler manipüle ediliyor.

İsrail-İran Savaşı Kızışıyor: Trump’tan Tehdit, Nükleer Tesis Vuruldu, Can Kaybı Artıyor
İsrail-İran Savaşı Kızışıyor: Trump’tan Tehdit, Nükleer Tesis Vuruldu, Can Kaybı Artıyor
İçeriği Görüntüle

Ancak asıl çöküş, bu stratejik örtbaslardan değil; korkunun tüm toplumu teslim almış olmasından kaynaklanıyor. İsrail yerin altına saklandıkça, Filistin’in direnişi gökyüzüne yazılıyor. Bir halk enkazların içinden ayağa kalkarken, bir devlet sığınaklara gömülüyor. Bu durum, bir denge değil, bir sonun başlangıcı olarak görülüyor.

Cesaretin Kaybı, Gücün Kaybıdır

İsrail’in tankları, uçakları ve teknolojik gücü olabilir. Ancak cesaret olmadan bu gücün hükmü yok. Yeraltında yaşayan bir toplum, gökyüzüne hükmedemez. Ve bir gün geldiğinde, sığınacak bir yer kalmadığında, ne Demir Kubbe ne de müttefikleri onları kurtarabilecek.

Çünkü bu savaş, artık yalnızca silahlarla değil, inançla, sabırla, öfkeyle ve hakikatle veriliyor. Tarih, Filistin’in direnişini yazarken; İsrail’in korkuyla şekillenen çöküşünü de not düşmeye başladı.


İsrail İran füze saldırısı, İsrail sığınak sistemi, İsrail toplumsal çöküş, İran saldırısı sonrası İsrail, Demir Kubbe gerçekleri, İsrail savaş psikolojisi, Filistin direnişi, İsrail korku stratejisi, İsrail'de sansür ve propaganda, yeraltı toplumu, savaş refleksi