Söylediğimiz sözler, eğer karşı tarafı rahatsız edecek nitelikte ise, niyetimiz ne olursa olsun bu sözleri söylememek gerekir. Çünkü kişinin hoşuna gitmeyen sözler, gıybet kapsamına girer. Gıybet, bir kimsenin arkasından onun hoşlanmayacağı sözleri söylemek; başka bir ifadeyle, kendimize söylenmesini istemediğimiz şeyleri din kardeşimiz hakkında dile getirmektir. Halk arasında dedikodu ile eş anlamlı kullanılan gıybet, bedeni, ahlaki özellikleri, işi, dini, dünyası gibi pek çok konuda yapılabilir.

Kur’an-ı Kerim gıybeti şu ayetle yasaklamıştır:

"Bir kısmınız diğerlerinizin gıybetini yapmasın. Sizden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz değil mi?" (Hucurat, 49/12)

Kalbinle Bağlan: Allah ile Kalpten Bağ Kurmanın Yolları
Kalbinle Bağlan: Allah ile Kalpten Bağ Kurmanın Yolları
İçeriği Görüntüle

Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise buyurmuştur:

"Gıybet, kardeşini hoşuna gitmeyecek şekilde anmandır." (Tirmizî, Birr, 23)

Gıybet sadece sözle değil, imâ, işaret, yazı veya el hareketiyle de yapılabilir. Örneğin, birinin boyu, görünüşü veya başka bir kusuru hakkında alaycı işaretler yapmak da gıybettir. Hatta gıybet edilen yerde susmak ve sessiz kalmak bile o günahın ortağı olmak anlamına gelir. İmam Gazali, Zübdetü’l-İhya’da bunun önemini şu şekilde vurgular:

"Gıybet yapılan yerde susan kişi, gıybete ortak olmuş olur; diliyle karşı çıkamayan, kalbiyle inkar etmelidir."

Allah Resulü (s.a.s) şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse yanında hakarete maruz kalan bir mümine gücü yettiği halde yardım etmezse, Allah o kimseyi kıyamet gününde insanların önünde rezil eder." (Camiu’s-Sağîr, hadis no: 8489)

Gıybet kul hakkına girdiği için, gıybet ettiğimiz kişiyle helalleşmeli ve mümkünse ona gıybet ettiğimizi söylemeliyiz. Gıybet eden veya dinleyen kişi, Allah’tan af dilemeli; Nursi de Mektubat’ta bu hususa dikkat çekerek şöyle der:

"Allah’ım, bizi affet ve gıybetini ettiğimiz kişiyi de bağışla."

Gıybetin sebepleri arasında intikam, arkadaş etkisi, gösteriş, kıskançlık ve eğlence amacı yer alır. Bu sebeplerle başkalarının ayıplarını ortaya sermek, İslam ahlakına ters düşer. Korunmanın en etkili yolu ise kendi kusurlarımızla meşgul olmaktır.

Ancak İslam hukukunda bazı durumlarda gıybetin caiz veya gerekli olduğu da belirtilmiştir:

Haksızlığa uğrayanın hakkını araması,

Dine ve ahlaka aykırı davranışların düzeltilmesi,

Kamu düzeni ve toplumun korunması amacıyla bilgi vermek,

Evlilik, ortaklık gibi sosyal ilişkilerde karşı tarafı tanıtmak için yapılan açıklamalar gibi.

Hz. Peygamber (s.a.s) toplumda kardeşlik bağını şöyle vurgulamıştır:

"Mümin müminin aynasıdır; biri diğerini temizler."

İşte bu kardeşlik bilinci, toplumu fitne ve bozgunculuktan koruyarak gıybetin önüne geçer.

Muhabir: Said Aydın