Günümüzde Cihat: Zamanın Ruhu ile İmanın Mücadelesi
Cihadın hakiki manasını idrak edemeyen bir çağda yaşıyoruz. Cihat, sadece savaş meydanlarında değil, ekranın karşısında, kelimenin gücünde, gönlün kıyamında ve nefsin terbiye edilmesinde yeniden dirilmelidir.
Cihad Nedir, Ne Değildir?
Cihad; boşlukta yankılanan kuru bir slogan değil, bütün benliğiyle Allah’a kul olma mücadelesidir. En kısa tanımıyla; elindeki tüm imkanları, kalbindeki tüm gayreti Allah’ın rızasını kazanmak ve O’nun dinini yaşamak için kullanmaktır. Müslüman olarak ölmek en büyük hedefse, Müslüman gibi yaşamak da en büyük çabayı gerektirir. Bu çaba işte cihaddır.
Kur’an’ın ve Sünnet’in ruhunu kuşanan her mümin bilir ki, cihatsız bir din tasavvuru eksiktir. Cihad, dini öğrenmek ve yaşamakla başlar. Ardından başkalarına öğretmek, savunmak ve muhafaza etmek gelir. Cihad, iyiyi ve kötüyü Allah’ın tarif ettiği şekilde koruma mücadelesidir. Kim bu gayeyi küçümserse, gaflet uykusundadır.
İlk Cephe: İçimizdeki Düşman
Cihadın ilk ve en zorlu cephesi, insanın kendi nefsidir. Nefis, haz odaklı yaşamayı telkin eden içsel bir düşmandır. Sürekli kötülüğü fısıldar. Kişi nefsini terbiye etmeye çalışmadan hiçbir dış cihat başarılı olamaz. Nefsin “emmâre” halinden “mutmainne”ye dönüşmesi için verilen bu içsel mücadele, cihadın başlangıcıdır.
Bu noktada cihad; yeme içme ile sınanmak, şehvetle mücadele etmek, öfkesini yutmak, kin ve kibri kalbinden söküp atmaktır. İslam ahlakı, iç cephede kazanılmadan dış dünyada temsil edilemez.
İkinci Cephe: Şeytanla Mücadele
Kur’an açıkça uyarıyor: “Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır.” (Fâtır, 6) Şeytanın adımlarına uymamak, haramı helal gösterme girişimlerine karşı uyanık olmak bir cihattır. Günümüzde bu adımlar bazen bir reklamda, bazen bir dizi sahnesinde, bazen sosyal medya akışında kendini gösterir. Küçük günahlar normalleştirildikçe, kalpler kararıyor.
Şeytanın hilelerine karşı kalbi canlı tutmak, farzları titizlikle yerine getirmek ve günaha meyli anında tövbe ile frenlemek cihattır. Şeytan çağın en büyük içerik üreticisidir, mümin ise onun karşısında bilinçli bir medya mücahididir.
Üçüncü Cephe: Müfsidlerle Mücadele
İnsanları Allah’tan uzaklaştıran sistematik bir bozgunculuk düzeni var: inkarı cazip gösteren, hayatı sekülerleştiren ve dini yaşamı küçümseyen bir zihniyet. Bu zihniyetin en büyük silahı iletişim araçlarıdır.
Elle, dille ve kalple yapılan cihad burada devreye girer:
-
Elle cihad, zararın yayılmasını doğrudan önleme çabasıdır. Bazen bir kurum kurmak, bazen bir yanlışın karşısına dikilmek, bazen de savaş meydanına çıkmak demektir.
-
Dille cihad, hakikati anlatmak, güzel içerikler üretmek ve ümmetin aklını bulandıran ifsat diline karşı hakkın dilini yükseltmektir.
-
Kalple cihad ise kötülük karşısında en azından gönülden hoşnutsuzluk duymaktır. Bu tavır imanın en zayıf ama en zor olanıdır.
Zamanın Cihadı: Muhteva Üretme Savaşı
Bugünün savaş meydanı sosyal medyadır. Müminin görevi burada içerik üretmek, içerik tüketimini bilinçli yapmak ve iffeti, izzeti, imanı tehdit eden her tuzağı fark edip ifşa etmektir. Gözün, kulağın, kalbin ve zihnin maruz kaldığı her şey ya bir cihada dönüşecek ya da bir hezimete...
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.)’in "Kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır." (Müslim) buyruğu bugün, medya, yazılım ve iletişim araçlarını kuşanmak anlamına gelir. Bir cümle, bir video, bir görsel bile milyonlara ulaşabilir. O hâlde sözümüzü etkili kılmak için en güzel üslubu, en kaliteli üretimi hedeflemeliyiz. Kalitesiz dindarlık, çağın putları karşısında aciz kalır.
Yeni Bir Savaş: Fıtratı Koruma Cihadı
Bugünün şeytanî projeleri sadece dinle değil, fıtratla da savaş halinde:
-
Cinsiyetsizlik propagandası, Allah’ın erkek ve kadın olarak yarattığı insanı ifsat etmek istiyor.
-
Transhümanizm, Allah’ın koyduğu tabii sınırları aşarak insanı tanrılaştırmayı hedefliyor.
-
Aile yapısının çökertilmesi, nesli bozma planlarının merkezinde.
-
Sanal alem, gerçekliği unutturarak bireyi haz ve boşluk arasında parçalamayı amaçlıyor.
Bu savaşın hedefi bizatihi insandır. Teknokratik firavunlar, insanın hem bedenine hem ruhuna kastetmektedir. Mümin ise insana rağmen insanı savunmakla mükelleftir.
Çağdaş Cihadın Sorumluluğu
Bugünün mücahidi kimdir?
-
Kendi nefsine hâkim olmaya çalışan her genç,
-
Ailesini medya zehrinden koruyan her anne baba,
-
Bilgi, kültür ve sanat alanında ümmetin izzetini savunan her fert,
-
Algoritmalarla yönetilen düzene karşı hakikatin izini süren her kalem ehli,
-
Medya üreticisi, yazılımcı, öğretmen, yazar, davetçi, anne, baba…
Hepsi bu cihadın neferidir.
Son Söz: İzleyerek Değil Üreterek Cihad Et!
Bugünün savaşında kılıç sesleri değil, fare tıklamaları duyuluyor. Bu yeni savaşta düşman içerik üretirken biz sadece izliyorsak, bu savaşta tarafımız nettir: seyirci olanın safı bellidir. O halde:
-
Bakmamayı başarabilenler, bakmasın!
-
İzlememeyi başarabilenler, izlememeye devam etsin!
-
Üretebilenler ise hakkı haykıran içerikler üretsin!
Allah için bir şey üretmeyen, Allah’a düşmanlık edenlerin ürettiğine tıklayarak onları beslemesin.
Unutma!
Cihad zamana göre şekil alır. Ama gayesi hiç değişmez: Allah’ın rızasını kazanmak.