Faydalı Bilgiler

Kâinattaki İlahi Plan: Her Şey Bir Kader Üzere

Kâinattaki düzen, ölçü ve ahenk, tesadüflerin değil, mutlak bir irade ve kaderin tezahürüdür. Hadis ve ayetlerle de sabit olan bu hakikat, insanın varoluşunu ve sorumluluğunu anlamlandırmada temel bir yer tutuyor.

Abone Ol

Kâinatın işleyişine baktığımızda her şeyin belirli bir düzen, denge ve ölçü içinde var olduğunu görüyoruz. Bu ölçü ve denge; rastgele, gelişigüzel ya da başıboş bir oluşumun değil, Allah’ın kudretiyle belirlenmiş bir kader planının neticesidir. Müslim hadis kaynaklarında geçen “Her şey bir kadere göredir” (Müslim, Kader, 18) hadisi de bu hakikati açıkça ifade etmektedir.

İnsanın doğumu, ailesi, ırkı, cinsiyeti gibi kendi iradesi dışında gelişen hususlar, onun yaratılıştan itibaren bir takdire tabi olduğunu gösterir. Bu durum, insanı kuşatan olaylarda ve kâinattaki her bir varlığın konumunda da geçerlidir. Yaratıcı olan Allah, her şeyi bir ölçüye göre takdir etmiş, her varlığa bir kader çizgisi belirlemiştir. Bu düzenli yapı, Allah’ın her zaman ve mekânda mutlak irade sahibi olduğunu gösterir.

Kader inancı, sadece teslimiyet değil aynı zamanda bir bilinç ve farkındalık meselesidir. Çünkü kaderi doğru anlamak; Allah’ın iradesiyle insanın özgür iradesi arasında var olan dengeyi kavramakla mümkündür. İnsan, tercih hakkına sahip bir varlıktır; ancak bu tercihler de Allah’ın sonsuz bilgisi ve kudreti dahilinde gerçekleşmektedir. Allah, dilediği her şeyi yaratır; ancak insanın sorumluluğu, kendisine verilen irade sınırları içindedir.

Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Düşünseler ya, ilk yaratışta acze düştük mü? Buna rağmen onlar yeni bir yaratma konusunda şüphe içindeler.” (Kâf, 50/15) ayeti, insanın kader ve yaratılışla ilgili sorgulamalarına karşı bir hatırlatma niteliğindedir. Allah’ın ilk yaratmada aciz kalmadığı gibi, kaderle ilgili tüm tasarrufları da tam bir hikmet ve kudretle gerçekleşir.

Sonuç olarak kader, müminin Allah’a olan teslimiyetini güçlendiren, aynı zamanda kendi sorumluluk bilincini diri tutan ilahi bir gerçektir. Her varlık, her olay ve her tercih, mutlak ilahi planın bir parçasıdır. Ve bu plan, rahmet ve hikmetle örülmüş kutsal bir çizgidir. Mümin, bu çizgiye imanla sarılır, hayatına yön verir.