HABER MERKEZİ - Dün, Kudüs’te ve Mescid-i Aksa’da "Yom Yeruşalayim" olarak bilinen İsrail’in işgal yıldönümü etkinlikleri kapsamında, eşi benzeri görülmemiş saldırılar gerçekleşti. İsrail polisi eşliğinde 2000’den fazla yerleşimci, hükümet yetkilisi ve milletvekili Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Bu sayı, bugüne kadar bu etkinlikte kaydedilen en yüksek katılım olarak dikkat çekti.

Araştırmacı Ziyad Ebhiys, bu baskınların 2013’ten itibaren sistematik bir şekilde Mescid-i Aksa’nın Yahudileştirilmesi amacını taşıdığını belirtti. Ebhiys, bu saldırıların artık yıllık bir gelenek haline geldiğini ve Aksa’nın statüsünü değiştirmeye yönelik bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Kudüs Çalışmaları Uzmanı Dr. Abdullah Ma’ruf, yaşananları "Arap ve Müslümanlar için utanç verici bir durum" olarak nitelendirerek, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı stratejik bir hedef olarak gördüğünü söyledi. Ma’ruf, “Gazze’deki başarısızlıklarını telafi etmek için Aksa üzerinde bir zafer elde etmeyi amaçlıyorlar.” dedi.

Gazeteci Adi el-Ca’ar ise son dönemde Mescid-i Aksa’da yaşanan üç kritik olaya dikkat çekti:

Gazze’de şehit edilen gazeteci sayısı 221’e yükseldi
Gazze’de şehit edilen gazeteci sayısı 221’e yükseldi
İçeriği Görüntüle

Yom Yeruşalayim baskını: 2000’den fazla yerleşimcinin Mescid-i Aksa’ya girmesiyle rekor kırıldı.

Pesah baskını: 17 Nisan’da 2258 yerleşimci Aksa’ya baskın düzenledi ve bu da bir günde kaydedilen en yüksek sayı oldu.

Kurban getirme girişimi: 12 Nisan’da ilk kez Aksa’ya hayvan kurbanı sokulmaya çalışıldı. Bu girişim, Aksa’nın dini statüsüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi.

Bu olaylar, 2021’deki "Seyf el-Kudüs" savaşını tetikleyen baskınlardan çok daha ileri bir seviyeye ulaştı. Uzmanlar, bu durumun bölgedeki gerilimi daha da artıracağı konusunda uyarıda bulunuyor.

Mescid-i Aksa, sadece Filistinliler için değil, tüm İslam dünyası için bir kırmızı çizgi olmaya devam ediyor.