Yapay zekâ teknolojileri, sadece teknik alanlarda değil, bireylerin kişisel kararlarında da giderek daha fazla yer edinmeye başladı. The Network ve Boston Consulting tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye ayağını Kariyer.net'in yürüttüğü “Global Yeteneklerin Şifresi” araştırması, özellikle gençlerin kariyer tercihlerinde yapay zekânın yönlendirici rolünü ortaya koydu.
Araştırmaya göre, katılımcıların %84,8’i yapay zekâ önerilerini “çok” ya da “kısmen” doğru ve etkili buluyor. En çok kullanıldığı alan ise %40 ile iş başvuruları oldu. Meslek seçimi, kişisel finans yönetimi, eğitim tercihi ve yaşam tarzı değişiklikleri de öne çıkan diğer kullanım alanları arasında yer aldı.
Gençlerde Kullanım Oranı Daha Yüksek
18-34 yaş grubundaki katılımcıların %30’u, meslek seçiminde yapay zekâ destekli araçlardan faydalandığını belirtti. Katılımcıların yaklaşık %78’i bu önerilerle verdikleri kararlardan memnun kalırken, %4,3’ü pişmanlık duyduğunu ifade etti. Tavsiyeler hakkında geri bildirimde bulunmayanların oranı ise %67,5 olarak kaydedildi.
"Yapay Zekâ Güvenilir Bir Yol Arkadaşı"
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, her yıl yaklaşık 1,9 milyon kişinin yeni işine kavuşmasında rol oynadıklarını belirterek, “Türkiye’de yeteneklerin %45’i iş süreçlerine yapay zekâyı dahil ediyor” dedi.
Uysal, özellikle gençlerin teknolojiye yatkın yapısı nedeniyle yapay zekâdan daha yoğun faydalandığını belirterek, “Bu kuşak, hızlı bilgiye ulaşmayı ve alternatifleri değerlendirmeyi önemsiyor. Yapay zekâ, özellikle kariyer gibi kişisel ve uzun vadeli etkileri olan konularda yol gösterici bir kaynak haline geldi” diye konuştu.
Profesyonel Kararlarda Daha Etkili
Yapay zekânın en çok profesyonel karar süreçlerinde kullanıldığını ifade eden Uysal, “Kullanıcılar bu teknolojiyi bir yol arkadaşı gibi görerek seçenekleri değerlendirmek ve hızlı çözümler üretmek amacıyla kullanıyor. Özel yaşamla ilgili karar süreçlerinde ise henüz sınırlı kullanım var” dedi.
Güven düzeyine ilişkin de değerlendirmede bulunan Uysal, kullanıcıların %64’ünün orta seviyede güven duyduğunu belirterek, “Bu güvenin artması için şeffaflık, doğruluk ve kişiselleştirme alanlarında gelişim gerekiyor” ifadelerini kullandı.
