Gazze'de devam eden zulmün karşısında İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 57 ülke ile Arap Birliği'ne üye ülkeler, tarihi bir zirvede bir araya geldi.
Gazze'de devam eden zulmün karşısında İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye 57 ülke ile Arap Birliği'ne üye ülkeler, tarihi bir zirvede bir araya geldi. Ancak, ortak bir tavır belirlemek ve güçlü bir tepki göstermek yerine, içi boş bir ortak bildiri ile dağıldılar. Bu durum, İslam dünyasının İsrail'in saldırılarına karşı koymak için birleşme noktasında ne kadar zayıf olduğunu bir kez daha gösterdi. Peki, İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı kim duracak?
İslam Dünyasının Gücü Yetersiz: Gazze'deki saldırılara karşı ortak bir duruş sergileme konusundaki zayıflığın temel nedenlerinden biri, İslam ülkelerinin içsel bölünmüşlüğü ve önde gelen güçlerin çıkarlarına bağlılıklarıdır. ABD ve İngiltere gibi ülkelerin etkisi altında olan bu liderler, birlik olmalarına izin vermiyorlar.
Netanyahu'nun Tehdidi: İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, Arap liderlerine yönelik tehditleri, İslam ülkelerinin içindeki zilletin dünyaya açık bir ifadesi oldu. Ancak, bu durumu kabul etmek yerine, bireyler ve halklar olarak elimizden geleni yapmalıyız.
Ebrehe'nin Filleri, Netanyahu'nun Bombaları: Bu noktada, tarihi bir olaya atıfta bulunarak, Ebrehe'nin Kâbe'yi yıkmak istemesi ve Abdulmuttalib'in cesur tepkisi önemlidir. Abdulmuttalib, develerini korumak için çıkardığı ibretlik cevapla, İslam ülkelerinin liderlerine örnek olmalıdır. Günümüzdeki liderlerin koltuklarını koruma çabaları, Abdulmuttalib'in cesur duruşu kadar etkili olmalıdır.
Birey ve Halk Olarak Sorumluluk: Maalesef, İslam dünyasının içinde bulunduğu çıkmazdan dolayı elimizden başka bir şey gelmiyor. Ancak, medya paylaşımları, protesto gösterileri ve en önemlisi, soykırıma destek veren ülkelerin ürün ve markalarına karşı yapılacak boykotlar gibi etkili adımlarla sesimizi duyurabiliriz.
Sonuç: İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı dünya genelinde etkili bir tepki göstermek için birleşmeli ve güçlü bir duruş sergilemeliyiz. İslam ülkelerinin liderleri, içsel çıkarlar yerine insanlık değerleri ve adalet için bir araya gelmelidir. Aksi takdirde, Gazze'deki zulme karşı tek umudumuz, tarih boyunca olduğu gibi bir kurtarıcının müdahalesi olacaktır.
