İşgal ordusu, Gazze kentini tamamen kontrol altına almak ve burada yaşayan Filistinlileri güneye sürmek amacıyla son günlerde saldırılarını daha da yoğunlaştırdı. Dünden bu yana kentin farklı bölgelerinde çok katlı binaları hedef alan bombardımanlarda, sivil yaşamın kalbi niteliğindeki yapılar yıkılarak binlerce kişi evsiz bırakıldı.
Bugün, Gazze’nin güneybatısındaki Tel el-Heva semtinde bulunan 15 katlı Es-Susi binasının bombalanması büyük yankı uyandırdı. Hamas tarafından yapılan açıklamada, bu saldırının siyonist rejimin "zorla yerinden etme ve etnik temizlik" suçlarında ısrarcı olduğunu bir kez daha kanıtladığı vurgulandı. Açıklamada, işgalcilerin binaları "direniş güçleri tarafından kullanılıyor" iddiasıyla hedef aldıkları, ancak bu gerekçelerin kadın ve çocukların hayatını hiçe sayan "hayal ürünü yalanlar" olduğu ifade edildi. Bu durumun, uluslararası toplumu ciddiye almamanın ve savaş suçlarını örtbas etmenin açık göstergesi olduğuna dikkat çekildi.
Hamas’ın değerlendirmesinde, işgal ordusunun son saldırılarının sadece askeri bir operasyon olmadığının, bilakis Filistin halkını Gazze’den tamamen sürmeye yönelik bir stratejinin parçası olduğunun altı çizildi. İşgalin bir sonraki adımı olarak çok katlı binaların hedef alınması, kent dokusunun ve toplumsal yaşamın kökten yok edilmek istendiğini ortaya koyuyor.
Dün ise Gazze kentinin batısında yüzlerce yerinden edilmiş kişinin sığındığı "Müşteha" isimli çok katlı bina vurulmuş, bina tamamen yerle bir edilmişti. Bu saldırılar, sadece barınma hakkının değil, yaşam hakkının da doğrudan hedef alındığını bir kez daha ortaya çıkardı.
İşgal ordusu bugün ayrıca Gazze’deki "Er-Ru’ya" ve "Es-Susi" isimli yüksek binaları vurma tehdidinde bulunmuş, kısa süre sonra Es-Susi binası havaya uçurulmuştu. Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın "Gazze’de cehennemin kapıları açıldı" ifadeleri, saldırıların bilinçli olarak şiddetlendirileceğinin açık mesajı oldu. Katz, saldırıların artarak devam edeceğini ve Gazze kentinin işgalinin adım adım hayata geçirileceğini duyurdu.
Hamas yetkilileri, bu saldırıların modern tarihte benzeri görülmemiş bir suç olduğunu, amaçlarının Gazze’yi haritadan silmek ve halkı kitlesel göçe zorlamak olduğunu belirtti. Uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiğini vurgulayan yetkililer, dünyanın bu suçlara sessiz kalmaması gerektiğini ifade etti.
Gazze’de yaşanan bu yıkımlar, işgal ordusunun kenti adım adım işgal etme ve sivilleri göçe zorlama planının somut yansımaları olarak değerlendiriliyor. Yıkılan her bina, sadece bir yapı değil; içinde yaşam, umut ve gelecek taşıyan yüzlerce insanın hayallerinin enkaza dönüşmesi anlamına geliyor.