Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen yasa teklifiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’na önemli yetkiler tanındı. Yeni düzenlemeyle, dinî içeriklerin toplum nezdinde güvenilirliğini korumak amacıyla dijital platformlar ve basılı yayınlar üzerindeki denetim mekanizmaları güçlendirildi.
Diyanet, Kur’an-ı Kerim meallerinde yer alan hatalı veya saptırılmış yorumlara müdahale edebilecek. Bu kapsamda, İslam’ın temel kaynaklarına aykırı içeriklerin tespit edilmesi durumunda, söz konusu meallerin toplatılması mümkün hale gelecek. Aynı şekilde, dijital ortamlarda hızla yayılan inanç istismarı ve çarpıtılmış bilgiler için erişim engeli talebinde bulunabilecek.
Düzenlemenin önemli bir ayağını ise hac ve umre hizmetlerine yönelik yenilikler oluşturuyor. Yeni yapıyla birlikte, bu kutsal ibadetlerin daha düzenli, güvenli ve denetimli bir şekilde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Vatandaşların mağduriyet yaşamaması, sahte organizasyonların önüne geçilmesi ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi bu değişiklikle mümkün olacak.
Yasa aynı zamanda Diyanet’in yurtdışındaki teşkilatlanmasına da yeni bir boyut kazandırıyor. Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede yaşayan vatandaşlara sahih dini bilgi ulaştırmak ve asimilasyon politikalarına karşı güçlü bir manevî koruma hattı kurmak amaçlanıyor. Bu, sadece vatandaşlara değil; aynı zamanda tüm insanlığa İslam’ın hakikatini ulaştırma çabasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Toplumun dinî değerlerini korumayı hedefleyen bu yeni düzenleme, özellikle gençleri bilgi kirliliğinden uzak tutmak, yanlış kaynaklara yönelmelerini engellemek ve manevi sahadaki güvenlik duvarlarını tahkim etmek açısından kritik bir rol üstleniyor.
Uzmanlar, bu yasal değişikliğin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece ibadet hizmetlerinde değil; aynı zamanda sahih bilgiye ulaşımda da merkezi bir otorite olarak konumlandığını ifade ediyor. Toplumun manevî dokusunu güçlendirme hedefiyle atılan bu adımın, uzun vadede dinî istikrarı ve toplumsal barışı destekleyeceği öngörülüyor.