Hayat, zaman içinde varlık ve yokluk arasında süregelen, derin sırlarla örülü bir serüvendir.

Lise ikinci sınıfta yaşadığım bir deneyim, bu evrende varoluşumuzun anlamını sorgulamama ve hakikatin izinde bir yolculuğa çıkmama sebep oldu. O anı, birkaç cümleyle ifade etmek gerekirse, "Bu dünyaya niye geldim, bilmiyorum" diyerek başladı.

Hakikatin İzindeki İlk Adım: Rize'den Çayeli'ye gitmek üzere esnaf abilerle yola çıktığımız bir salı günüydü. İşarat-ül İ'caz dersini okuyan Süleyman Azmanoğlu'nun etkileyici anlatımı, Kur'an'ın ne olduğunu ve tarifini benim için bambaşka bir boyuta taşıdı. Bu metni yazıya dökmek, duygularımı paylaşmak istedim ve okul gazetesinde yayınlamak amacıyla hemen bir kağıda geçirdim.

Hakikatin Sorgusu: İşte o an, hayatımın dönüm noktalarından biri oldu. "Bu dünyaya niçin varım, bu dünyaya niye geldim, bilmiyorum" ifadeleriyle karşılaştım ve içsel bir sorgulama başlattım. İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ülkelerin bulunduğu bir zirve sonrasında yayınlanan boş bir bildiri gibi, bu soruların yanıtları da eksik ve belirsizdi.

Kur'an'ın Aydınlığı: Ancak bu belirsizlik, beni Kur'an'a yönlendirdi. Yaşadığım sürecin ardından, Kur'an'ın benzeri olmayan tarifleri ve anlatımıyla karşılaştım. Bir ilahiyatçıya sorsak belki sadece sayıları ve indirilişini öğrenirdik, ancak Kur'an, nev-i beşerin hikmet-i hakikîsi olarak tanımlanarak çok daha derin bir anlam kazanıyordu.

Sonsuz Hikmet: İnsanın varoluşu, yaratılış gayesi ve dünyadaki misafirliği gibi büyük sorulara Kur'an'dan bulduğum cevaplarla aydınlandım. "İnsanı şu dünya misafirhanesinde, şuurlu ve muhterem misafiri, sevgili bir muhatabı" olarak gören Kur'an, hakikatin izinde bir yolculuğun temelini oluşturdu.

İnsanın Re'sul Malı: Her insanın sahip olduğu yetenekler, donanımlar ve istidatlar, birer re'sul malı olarak tanımlanırken, bu malın baki şeylere sarf edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu perspektif, insanın sadece fâni dünyevi hedeflere değil, bâki ve ebedi hedeflere yönelmesini öneriyor.

Hakikatin İzindeki Yolculuk: Bu dünya misafirhanesindeki varlığımızın sırrını çözmek, hayatın anlamını kavramak için Kur'an, hakikatin izinde bir rehber olarak önümüzde duruyor. İslam'ın öğretileri, sadece yaşamak için değil, aynı zamanda varlık gayemizi ve yolculuğumuzun hikmetini bilmek için bir kaynak olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç: Hayatın derinliklerinde kaybolan ve cevapsız kalan sorular, Kur'an'ın aydınlığında netlik kazanıyor. "Bu dünyaya niye geldim, bilmiyorum" diyen bir genç, hakikatin izinde bir yolculuğa çıkarak, kâinatın sırlarını, varoluşun anlamını bulma çabasına girişiyor. Kur'an'ın rehberliğindeki bu yolculuk, insanın re'sul malını baki şeylere sarf etmesini ve hakikatin sırlarını keşfetmesini amaçlıyor. Selam ve dua ile.