Hasan-ı Basrî Hazretleri şöyle der: "Kul, Allah'ı çocuğun ana-babasını andığı gibi anmalıdır. Çünkü çocuk, konuşmayı öğrenir öğrenmez 'anne, baba' demeye başlar. Her Müslümanın da; 'Ya Rabbi, ya Rabbi' demesi gerekir."
Nitekim hadis-i kudsi'de şöyle buyrulur: "Benim katımda, veli kullarımın en çok gıpta edilmeye layık olanı malı ve hesabı hafif, namazı çok ve Rabbine ibadetini ihsan duygusuyla yapan, gönülden itaat eden, insanlar arasında kendini gizleyen, bu yüzden de insanlar arasında parmakla gösterilmeyen, rızkı yetecek ölçüde olduğu halde daima sabır edendir."
Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bunları söyledikten sonra elini vurarak şunları söyledi: "Böylelerinin dileği çabucak olur. Böylelerin azığı da azdır, serveti de."
Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) "Rabbenâ âtinâ fi'd-dünyâ..." "Ey Rabbimiz, bize dünyada da âhirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru!" duasını çok okurdu.