Kur’an-ı Kerim’de Allah’a Yaklaşmanın Yolu

Cenâb-ı Hak, Mâide Suresi 35. ayette şöyle buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim. “Ey iman edenler! Allah’tan ittikâ edin, (takvâ sahibi olun.) O’na yakınlık sebeplerini araştırın ve O’nun yolunda cihad (ve mücadele) edin ki felâha eresiniz.” (Mâide, 35)

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Öğütleri

Rasûlullah (s.a.v.), dünya hayatının geçici ve değersiz olduğunu hatırlatarak, esas değerin Allah’a yaklaştıran amellerde olduğunu belirtmiştir:

“Uyanık olunuz! Şüphesiz dünya değersizdir. Dünyada olan mal mülk de kıymetsizdir. Ancak Allah Teâlâ’nın zikri ve O’na yaklaştıran şeylerle, öğretici ve öğrenici olmak müstesnadır.” (Tirmizî, Zühd 14; İbni Mâce, Zühd 3)

Allah’a Yakınlık Vesileleri

Allah’a yakınlık sebepleri şu şekildedir:

  • Nefis Tezkiyesi: Nefsin arındırılması, kötü huylardan ve davranışlardan kurtulma çabası.
  • Kalp Tasfiyesi: Kalbin temizlenmesi ve saflaşması, Allah sevgisi ile dolması.
  • Taât ve İbadetler: Allah’a ibadet etmek, emir ve yasaklarına uymak.
  • İlahi Muhabbet: Kalpte Allah sevgisini artırmak, O’na yakın olma isteğiyle dolup taşmak.
  • Haşyet ve Korku: Allah’ın azameti karşısında duyulan derin saygı ve korku.

Gerçek İstikbal: Ahiret

Cenâb-ı Hak, bizden dünya hayatının geçici olduğunu ve ahirete yoğunlaşmamızı istiyor. Dünya, ebediyet karşısında bir damla gibidir. Kur’an-ı Kerim’de, mahşer günü dünya hayatına dair sorulduğumuzda vereceğimiz cevap şöyle bildirilir:

“Bir akşam karanlığı veya bir kuşluk vakti kadar.”

Bu, dünya hayatının geçici ve önemsiz olduğunu vurgular.

Takva Üzerine Yoğunlaşmak

Cenâb-ı Hak, bizden dünya hayatını takva ile geçirmemizi, böylece ahiret nimetlerini zayi etmememizi istiyor. Takva, Allah’a karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi gerektirir ve bu, dünya hayatının geçici tuzaklarından korunmanın en güvenilir yoludur.