İstanbul Bağcılar’da yaşayan 80 yaşındaki Gülseren Malkoç, tam 45 yıldır iyilik köprüsü olmayı sürdürüyor. Almanya’da yaşayan kız kardeşinin gönderdiği kolilerle başlayan yardım yolculuğu, bugün Türkiye'nin dört bir yanına yayılan büyük bir gönül hareketine dönüşmüş durumda.
Üç oğlunu büyüttükten sonra kendini hayır işlerine adayan Malkoç, gelen bağışları tek tek ayırıyor, temizliyor, ütülüyor ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. İlk zamanlarda yalnızca komşularına destek olan Malkoç’un evi zamanla yardım isteyenlerin ve yardım etmek isteyenlerin uğrak noktası haline geldi.
Evinden Hayır Çarşısına Uzanan Yol
Eşiyle birlikte gönüllü olarak yürüttüğü yardım faaliyetleri sayesinde Bağcılar Belediyesi bünyesinde “Hayır Çarşısı”nın kurulmasına öncülük eden Gülseren Anne, yıllarca burada binlerce ihtiyaç sahibine umut oldu. Yaşının ilerlemesiyle bu görevinden gönüllü olarak ayrıldıktan sonra yaşadığı binanın altındaki dükkânları yardım noktalarına dönüştürdü.
Bugün hâlâ evinin balkonundan ardiyesine, deposuna kadar her köşesi gönderilen yardımlarla dolup taşan Malkoç, hiç durmadan yardımseverlerle ihtiyaç sahiplerini buluşturuyor. Gelen ürünleri bedenine, türüne göre ayırıyor; kıyafetleri yıkayıp ütülüyor ve özenle paketleyip ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
“Benim Dünyam Dualarla Dolu”
Gülseren Malkoç, hayatı boyunca maaşlı bir işte çalışmadığını ancak aldığı dualarla büyük bir manevi kazanç elde ettiğini dile getiriyor:
“Yetim, öksüz duası almak, benim en büyük servetim. Beni en çok mutlu eden cümle: 'Benim yavrularım senin verdiğin giysilerle büyüdü.'"
Yıllar içinde büyüttüğü yetimlerin evlenip çocuk sahibi olduğunu, onlara da destek olmaya devam ettiğini söylüyor. Bazı günler hiç durmadan çamaşır yıkayıp ütülediğini, bunun kendisi için bir ibadet gibi olduğunu belirtiyor.
Hayırda İsraf Yok: “Bir Düğme Bile Ziyan Olmasın”
Sıfır atık anlayışıyla hareket eden Malkoç, ambalajları dahi çöpe atmıyor. Kâğıt toplayıcılığı yapan bir genç kız için biriktirdiği atıkları bile düzenli olarak teslim ediyor:
“İçtiğim suyun şişesini bile ziyan etmem. Her şeyin bir değeri var. Rabbim herkese merhamet duygusu nasip etsin.”
“Yetim” Adı Suistimal Edilince...
Yıllar boyunca edindiği tecrübeyle yardımların suistimal edilmesini önlemeye çalışan Gülseren Anne, bu konuda dikkatli davrandığını ve insanların niyetlerini konuşmalarından anlayabildiğini söylüyor:
“Bir keresinde yetim adıyla kandırıldım. O günden beri çok dikkat ediyorum. Yardımın vebalini herkese anlatıyorum. Kimse bu yükün altına girmesin.”
İyiliğin İzini Fethiye’ye de Taşıdı
Yaz aylarını çocuklarıyla birlikte Fethiye’de geçiren Malkoç, burada da yardım faaliyetlerine devam ediyor. Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelen yardımlar, onun elinden yine ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor.
İndirime giden kargo firmalarından, sıfır ürün bağışı yapan esnaflardan destek alan Gülseren Malkoç, bireysel bir çabanın nasıl büyük bir toplumsal harekete dönüşebileceğinin yaşayan örneği.
“Ben kimseye kızmam, incitmem. Ama yardımın şaka kaldırmadığını herkesin anlamasını isterim. Allah’a dayanırım, dualarla yürürüm.”
