Zürih Üniversitesi’nden onkoloji uzmanı Dr. Andreas Wick, 30-35 yaş aralığında teşhis edilen akciğer kanseri vakalarının büyük bölümünün sigara içmeyen bireylerden oluştuğunu vurguladı. Özellikle “adenokarsinom” adı verilen ve salgı bezlerinden kaynaklanan bu kanser türü, belirti vermeden ilerlediği için çoğu zaman geç teşhis ediliyor. Öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtiler genellikle tümörün vücuda yayıldığı aşamada ortaya çıkıyor.
Kadınlarda ve Asya Kökenlilerde Daha Yaygın
BBC’nin haberine göre, dünya genelinde akciğer kanseri vakaları artarken, bu artış özellikle Asya kökenli kadınlar arasında dikkat çekici boyutlara ulaştı. Uzmanlar, kadın hormonlarının bu tür kansere etkisi olabileceğini değerlendiriyor. Ayrıca, kadınların evde daha fazla zaman geçirmesi, yemek pişirme sırasında kötü havalandırılan ortamlarda duman ve gazlara maruz kalmaları, risk faktörlerini artırıyor.
Hava Kirliliği Sigaradan Sonra İkinci Büyük Tehdit
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), 2022 yılında dünya genelinde görülen 194 bin adenokarsinom vakasının hava kirliliğiyle bağlantılı olduğunu bildirdi. Bu vakaların önemli bir bölümü Çin ve diğer Doğu Asya ülkelerinde kaydedildi. Birleşik Krallık’ta ise 1100 vaka doğrudan hava kirliliğine bağlandı.
Uzmanlar, sigara içmemesine rağmen akciğer kanserine yakalanan genç bireylerde genetik yatkınlık, hormon etkileri ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığını düşünüyor. Egzoz gazları, sanayi dumanları, odun ve kömür dumanı gibi unsurların solunması da ciddi bir risk oluşturuyor.
Dr. Wick, erken teşhisin bu tür vakalarda hayati önem taşıdığını belirterek, özellikle belirti göstermeyen risk gruplarının düzenli taramadan geçmesinin önemine dikkat çekti.
